Nazenin bir salınım adeta

Atar damarımın pompaladığı ümidi

Sair düş niyetine de içime çektiğim

Günün irsaliyesi:

Ne bir terennüm ne bir temenni:

Varlığı doğamın, nakşeden

Tepesinde ölümsüz bulutların

Bir de seyrettiğim kozasında

Düğün misali her yeni gün

Giyinmişken gelinliğini

Göğün aksıran sesinde hep bir düğüm.

İfşası ömrün satırların azabı;

Bekası cennetin değil mi faninin rüyası?

 

Bir edimde olup biten;

Bir izlekte evrenin yansıması

Zatı alim ne düşkün ne de ölgün

Bir güne sunumunda yüreğin

Kalburüstü mevtamın da hıçkırıklarına

Konan bir kuş misali

Devingen dünyanın maruzatı

Zanların can çekiştiği

O pejmürde mevsim.

 

Baharla kışın arasına girmiş bir kara kedi:

Martın ikbali elbet sorulur cemrelerden

Sayısız fırtına

Sunmuşken maruzatını.

 

Şimdi toplanıp gidelim, azizim:

Varlık dediği ne ki?

Soruları ben sorarım bile bile

Alamayacağım cevapları

Evren iade etmişken sahibine

Bir de peşin yargıların yok mu istikbali?

 

Varsın kenetlensin her katre

Varsın serilelim düş misali

Yürekten açılan o kocaman deliğe

Sonra da dikelim pare pare yanarken

Sevdiceğimiz her yürek

Aşk yerine hasrete yüreği banarken.

 

 

Zor ya da değil lakin tek seçenek:

Gidelim ya da kalalım;

Bilsem keşke bu hikaye nasıl nihayetlenecek:

İyisi mi azizim;

Dilek tutalım tam da cemreler düşmüşken

Yeter ki aşk düşmesin gözümüzden.

 


( Dilek Tutalım Cemreler Düşmüşken... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 6.03.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.