İki gün sonrasıydı. Başak ve Tamer neredeyse tanınmayacak bir durumdaydı. Tamer elindekini masanın üzerine koydu. Yaşlı Adamın “Tamam mı?” sorusuna başıyla tamam anlamında başını salladı.


 
“Türkiye size çok şeyler borçlu… Benden bir haber gelinceye kadar gidin ve dinlenin… Bir süre gözden uzak olmanızda fayda vardır,” dedi.  Elindeki evin ve arabanın anahtarını uzattı.


 
“Türkiye için bu can feda olsun… Bizim bu ülke için ödemekle borcumuz hiç bitmez ki! Efendim, bu arada CIA’nın Karaköy’de ajanla görüşmek için buluşacakları kafenin yerini Rus ajanlara da bildirmiş olmalı… Ajanı öldürmeden önce, ellerinde delil olması için, Rus ajanların haberi olmadan İngiliz ajanla aynı karede resimlemişler. Anlaşılan o ki, kendileri öldürüp, Rusların üzerine atmak istemişler.”


 
“Aferin Tamer, bu infaz kadar, belki daha önemli bir haber…” Bak bunu beklemiyordum. İyi bir sürpriz oldu. Kutluyorum sizi…” dedi.


 
Başını çevirdi ve bir baba sevecenliği içinde sorumluluklarını yerine getiren bu iki genç insana tebessümle baktı. O arada televizyon Devlet Bey’in konuşmasını aktarıyordu. Bakışlar televizyona çevrilmişti.


 
“Yeni parti arayışları siyasi ve toplumsal bir ihtiyaçtan ziyade, Türkiye üzerinde komplo ve kurgu mucitlerinin ucuz siparişidir. Türk milletinin ümitlerine uzak ve yabancı zihniyetlerin icazetli şekilde harekete geçtiğini, geçmişleriyle de çelişip ters düştüğünü bildirdi. Bu zihniyetin bir kez daha sahneye çıkarak, Türkiye’nin sırtına hançer sokmak amacıyla pozisyon aldığını, ülkemizin önünü kesmek, milli bekaya kastetmek için alenen devreye girenlerin ne oldukları, neye hizmet ettikleri, nereye ulaşmak istedikleri alenen bellidir.”


 
Yaşlı Adamın yüzündeki ışıltı devam ediyordu.


 
“Unutmamalısınız ki; Türkiye’deki istikrarı bozmaya çalışanların varacağı tek yer vardır. O da zayıf bir Türkiye’dir. İçinde yaşadığımız her olay ve her saldırı Türkiye’nin kendilerinden yana yön değiştirmesi için yapılan bir eylemdir. Türkiye bölgede bir uçak gemisi gibidir. Gideceği yön birilerini mutlu ederken, diğerlerini mutsuz etmektedir.”


“Benden haber gelinceye kadar orada kalın. Çıkabilirsiniz.” Dedi. 

 
Ant. 121219
 
 
 
 

( Kırmızı Çanta - 4 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 20.12.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.