1 Akdenizdeki Kavga - 26

Ankara’da hava kapalı, birkaç saat önce yağan yağmurdan dolayı yerler ıslak, yer yerde sis mevcuttu. Şehir trafiği yine olanca hareketliğini yaşıyor, şehrin silik, araçların parlak ışıkları caddeyi kaplıyordu.


Korkut yeni görev yerindeki bir arkadaş gurubuyla oturuyor, birlikte çay içerek gündeme düşen konular üzerinde fikir ve yorum yapıyorlardı.


Kutay, “Türkiye konumu gereği, ABD’nin finansal saldırılarına muhatap olmaya devam ediyor. İşin arka planında büyük bir çatışma ve ekonomik savaş devam ediyor. Yapılan saldırılardan zaman zaman belli derecede kendi lehlerine sonuç da alıyorlar. Türkiye ise kayıplarını azaltmak, verilen hasarları düzeltmek için, fırtınalı en zor dönemde Hazine ve Maliye Bakanlığı enflasyonla da mücadele etmek zorunda kalıyor. Dışarıdan doğru dürüst bir ses çıkmazken, iç piyasadaki devşirmelerden en aşırı eleştiriler alabiliyor, hazine hem içeriden ve hem dışarıdan gelen etkiyi en aza indirmeye, yoldan çıkmamaya ve direksiyonu korumaya çalışıyor. Onca gaile ve kargaşaya rağmen faizlerle ve enflasyonla başa çıkılabileceğini de gösterdi,” diyordu.


Yavuz lafa karışarak; “Sanki hükümetin diliyle konuşuyorsun,” dedi.


Kutay “Elbette, hükümette bizim, devlette bizim… Bizim öyle gidip sığınacak bir yerimiz, yurdumuz mu var?” dedi.


“Orası öyle…” dedi Yavuz.


Her yerde hayat kendi mecrası içinde akmaya devam ederken, ABD ile İngiltere arasındaki kavga sessizce, derinden derine davam ediyordu.


Korkut konuşmanın yönünü iç konuşmalardan dış konuşmalara devirmek için araya yeni bir söz attı.


Korkut “Afganistan’da düşen ABD’ne ait bir askeri uçak için; Taliban’nın ‘biz düşürdük,’ ABD’i ise ‘teknik bir arıza sebebiyle düştü,’ sözleri hakkında ne düşünüyorsunuz?” diye sordu.


Yavuz “Hiçbir bilgim olmadı,” dedi.


Kutay “Aslında ABD uçağı ne teknik arıza ile ne de Taliban düşürdü,”


Yavuz “Nasıl düştü o zaman?”


Kutay “Bunun hikâyesi biraz uzun, sıkıldık demezseniz anlatayım. Üç yıl önce; gayet iyi Farsça Arapça ve Türkçe bilen CIA'nın kara kutusu ve Kara Prensi Michael D’andrea İran masasının başına getirildi. Bu yeni bir dönemin ve işlerin karışacağının habercisi oldu. D'andrea, üç yıldır Pentagon'un emri ile Ortadoğu’nun İsrail çıkarlarına göre yeniden yapılandırılması için çalışıyordu. Ve İran’daki tüm olayların da gizli oyuncusuydu.”


“ABD'nin Kasım Süleymani suikastı, çok ama çok büyük bir adımdı. İran'ın bu suikasta cevap verememesi ve bunun dünya tarafından görülmesi de operasyonun detaylarından biri olarak planlanmıştı. Bu arada Beyaz Saray'la Rothschild ailesinin bir sorunu yoktu. Ama ABD derin devleti ile Rothschild ailesi arasındaki anlaşmazlıklar da devam ediyordu. Aynı şekilde Kraliçe II. Elizabeth'in de derin Amerika ile bir problemi bulunmuyordu, ama bu ABD ile Britanya'nın savaş halinde olduğu gerçeğini değiştirmiyordu. Kasım Süleymani suikastından sonra İngiltere de, Libya petrollerinden kendin pay istedi. Washington ise bu isteği reddetti. İngiltere de bu reddedilmeyi kabul etmedi hatta hazmedemedi.”


Yavuz “Desene devlerin kapması…”   


Kutay “Evet, Ortadoğu'ya yön veren ve CIA'nın tüm imkânlarını kullanan Michael D'Andrea'nın ölüm emri, Afganistan'daki operasyonların merkezinde yer alan İngiliz paraşüt birliği Kırmızı Berelilerine gönderildi. MI6 ile İngiltere Genelkurmay Başkanlığı'ndaki özel bir ekibin tüm planlarını yaptığı bu operasyon için de tarih 27 Ocak olarak belirlenmişti.”


Yavuz “Ya Kutay sen bu bilgileri nereden ve nasıl öğreniyorsun?” dedi.


Kutay “Biraz okuyor, biraz da araştırıyoruz. Kaldığım yerden devam edersem, İngiliz istihbaratı derin Amerika'nın en önemli silah şirketlerinden biri olan Northrop Grumman'ın sahadaki askeri birliklere internet ve veri sağlayan E-11A uçağı,  Afganistan’n Gazne kentinin Dehyak bölgesindeki Sadıkel yakınlarında olacağı özel bilgisini teyit etmişti.”


“Afganistan’ın alt yapısı olmayan dağlık arazisi ve çok ciddi iletişim zorlukları olan bir ülkeydi. Amerikan özel kuvvet birimi olan SEAL (SEA = deniz, Air = hava ve Land = Kara ) anlamına gelen, savaş, anti terör, direkt saldırı ve özel keşif görevlerini yapan özel kuvvetlerine ait 19 çok önemli adamını kaybetmişti. Bu arada ABD, Afganistan’da 150.000 asker bulunduruyor, iletişim sağlamak için ise özel donanımlı uçaklarını kullanıyordu.”


Yavuz “Desene sen, Afganistan ABD’nin işgali altında!”

 

 Devam var

Ant. 310120

( Akdenizdeki Kavga - 26 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 3.02.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.