Doktor, doktor geziyorum

Kaplıca, kaplıca giriyorum

Masum mu ki öğütçüler

Kulağım delik dinliyorum

 

Hem acılarım katlanıyor

Hem paralarım pullanıyor

İnsan olduğum atlanıyor

Muhtacım, şifa arıyorum

 

Dinlemedim ya Rabbim sözünü. İsraf ettim, günah işledim, kendime zülüm ettim. Hasta olunca, seni hatırladım. Şimdi öylesine acı çekiyorum. Çaresizlikten inliyorum. Çıkma dediler evden, çıktım. Sokağa çıkma yasağı kondu fırına koştum. Koronavirüs belası her yerde, ne yapacağım bilmiyorum. Dua ediyorum sana içtenliğimle. Kurtar beni diyorum, herkesi de.… Senden başkası yalan… Anladım. Bana şifa ver. Sonra beni öylesine helale alıştır ki, harama gitmeyeyim. Allah’ım senden başkasına beni muhtaç etme…

 

Bu acılar içinde, anladım ki, sana ayırdığım zaman ne kadar azmış. Seni hatırlamadığım anlar geçen ömrümmüş. Oysaki gerçek dostta, aşkta, öğütçüde senmişsin… Allah’ım bir vesile, bir işaret ver ki, şifa bulayım. Sağlığım yerine gelince hep seninle birlikte olacağım, söz…

 

Der şifa arayan… Şifa bulur, yeniden eski hayatına sarılır. Verdiği sözü unutur. Yine hasta olur, yine dua eder… Allah yine ona sağlık verir. Ama Allah ancak, kişiye ecel gelene kadar sabreder. Kuluna rahmet eder hep, ama ölene kadar. Artık o vakitten sonra ne söz vardır, ne dünyalık acılar. Beterin beteri vardır belki de, derler ya, Allah korusun!

 

Bak evrene, galaksiye, okyanusa, güneşe aya… En küçük virüsten tutta samanyoluna! Hiç kendini değiştiren var mı? Ne zaman hangi saniyede baksan herkes aynı vazifede… Hiç biri halinden şikayet etmiyor, hiç bir şeyde istemiyor, ya sen? Neye sahip olsan daha fazlasını istiyorsun. Hangi iyilik dolu yazıyı, şiiri görsen yerden yere vuruyorsun, öğütleri dinlemiyorsun. İnsanın içinde bir halkanın en küçük bireyisin. Ne düzelmek istiyorsun ne düzelenden memnunsun. Belki de ne istediğini bilmiyorsun, ancak belanı bulduğunda şifa isterken ne istediğin belli oluyor. Sağlık olmadan, ölüme giderken hiç bir şey olmadığını anlıyorsun. Etrafında birisi varsa işte o dostmuş diyorsun. Belki de o hasta halinde kimseler yanında olmuyor, Rabbinden başka…  Tek gerçek var, ölüm. Onunda hayırlısını istemek lazım. Türlü çeşitleri var. Birdenbire değil de yıllarca insanlara muhtaç yatakta yaşamak, üstelik acılar içinde, Bize denk gelir mi gelir de, Allah korusun. Kıyama kalk, boynunu bük, Allah’a itaat et, her an. Şifa isterken azıcık yüzün olsun. Ne istersen ondan iste, onunla dertleş-namaz, oruç…. İbadetle! Kalbinde hissettiğin şifaya kan… Ayakların yerden kesilsin! Ya bu dediklerim bedava ha. Hiç para vermeyeceksin, doktor aramayacaksın da!


Artık demeyeceksin, şifa arıyorum…

 

Saffet Kuramaz

( İnsanlık Gözünün Görmediği Koronavirüsten Şeytan Görmüş Gibi Kaçıyor başlıklı yazı safdeha tarafından 13.04.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.