DÖRT MEZHEBE GÖRE ORUÇ FIKHI
 

Mukaddime: 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

Bundan sonra:

ORUCUN TANIMI, VAKTİ VE ÖNEMİ 


1. Orucun Tanımı:


• Arapça bir kelime olan “Sıyâm”, lügatte “bir şeyden uzaklaşmak, bir şeye karşı kendini tutmak” anlamına gelir. Farsça karşılığı “Oruç” kelimesi Türkçeye bu dilden geçmiştir.

• Oruç kelimesinin ıstılâh mânâsı ise: “Fecrin doğuşundan güneşin batışına kadar orucu bozan şeylerden kendini özel bir şekilde tutmaktır.”


2. Orucun Gün İçerisindeki Başlama ve Bitiş Vakti:


• Orucun gün içerisindeki başlama vakti, fecr-i sadıktır. Yani tan yerinin ağarmasıdır. Bu vakit, sabah namazının vaktinin girdiği andır.

• Orucun gün içerisindeki bitiş vakti ise güneşin battığı vakittir. Bu vakit, akşam namazının vaktinin girdiği andır.


3. Orucun Önemi:


• İslâm’ın beş şartından biri olan oruç, hicretin ikinci yılında Şaban ayında farz kılınmıştır. Orucun farziyeti Kitâb, Sünnet ve icmâ ile sabittir. Farziyetini -şer’î bir özür haricinde- inkâr eden kâfir olur. 


ORUCUN ÇEŞİTLERİ VE HÜKÜMLERİ 


Oruç, çeşitleri ve hükümleri itibariyle -icmâlî olarak- farz, haram, mendub ve mekruh olmak üzere dört çeşittir: Buna göre:


1. Farz Oruçlar:


Açıklama: Farz olan oruçlar, orucun farz kılınma sebebine göre üç çeşittir. Bunlar:


a) Ramazan orucu:


• Ramazan ayında oruç tutmak, tüm mükellef olan kimselere farzdır.


b) Kefâret orucu:


• Mükellef olan bir kimsenin, kefâret orucunu gerektirecek bir suç işlemesi halinde kefâret orucu tutması farzdır.


c) Adak orucu:


• Mükellef olan bir kimsenin, kendi üzerine adadığı orucu tutması, Cumhura göre, farz, Hanefîlere göre, vâcibtir.


2. Haram Oruçlar:


Açıklama: Haram olan oruçlar dört çeşittir: Buna göre:


a) Bayram günlerinde oruç tutmak:


• Ramazan bayramının birinci ve kurban bayramının dört günü oruç tutmak, Cumhura göre, haramdır. Hanefîlere göre, mekruhtur.


b) Hayız ve nifâs halinde oruç tutmak:


• Hayız ve nifâs halinde oruç tutmak, haramdır.


c) Şek gününde oruç tutmak:


• Şek gününde oruç tutmak, Şâfiîlere göre, haramdır. Cumhura göre, mekruhtur. Hanbelîlere göre, hava kapalı ise oruç tutmak farzdır.


d) Kadının kocasından izinsiz nafile oruç tutması:


• Kadının kocasından izinsiz olarak nafile oruç tutması Cumhura göre, haramdır. Hanefîlere göre, mekruhtur.


3. Mendub Oruçlar:


Açıklama: Mendub olan oruçlar sekiz çeşittir. Buna göre:

a) Gün aşırı oruç tutmak mendubtur.

b)  Her aydan üçgün oruç tutmak mendubtur.

c) Her pazartesi ve Perşembe günü oruç tutmak mendubtur.

d) Şevval ayından altı gün oruç tutmak mendubtur. İmâm Mâlik’e göre, mekruhtur.

e) Arefe günü hacda bulunmayan bir kimseler için oruç tutmak mendubtur.

f) Muharrem ayının dokuzuncu ve onuncu günü oruç tutmak mendubtur.

g) Receb ve Şaban aylarında oruç tutmak mendubtur.

h) Haram aylarda (Zilkade, Zilhicce ve Muharrem’de) oruç tutmak mendubtur.


4. Mekruh Oruçlar:


Açıklama: Mekruh olan oruçlar beş çeşittir. Buna göre:

a)  Yıl boyu oruç tutmak, Cumhura göre, mekruhtur. Mâlikîlere göre, haramdır. İmâm İbn Munzir’e göre, bayram günlerine denk gelmediği sürece caizdir.

b)  Gece ve gündüz hiç ara vermeden oruç tutmak, Cumhura göre, mekruhtur. Mâlikîlere göre, haramdır. İmâm İshak ve İmâm İbn Munzir’e göre, güçlük yok ise seher vaktine kadar tutulabilir.

c)  Yolculukta oruç tutmak bedeni zorluyor ise Cumhura göre, mekruhtur. Hanbelîlere göre, her hâlükârda mekruhtur.

d)  Sadece Cuma günü ya da sadece Cumartesi günü oruç tutmak mekruhtur.

e)  Muharrem ayının yalnız onuncu günü oruç tutmak mekruhtur. 


HİLÂLİN TESBİTİ 


Ramazan hilâlinin tesbitine dair olan hükümler, -icmâlî olarak- yedi mes’elede toplanmaktadır. Bunlar:


Mes’ele 1:  Hilâli Gözetlemenin Hükmü:


• Ramazan’ın başlangıcını tesbit etmek için hilâli gözetlemek Cumhura göre, farzdır. Hanbelîlere göre, mendubtur.


Mes’ele 2:  Astronomik Hesâba Göre Ramazana Hükmetmek:


• Hilâli gözlemeyi bırakarak astronomik hesaba göre Ramazan’a hükmetmek bid’ât olup, caiz değildir. Ancak Hilâli görmek için hesâblamalardan ve teknolojik imkânlardan yararlanmak caizdir; hatta ihtiyaç halinde gereklidir.


Mes’ele 3:  Hilâli Gözetleyenlerin Sayısı:


Açıklama: Havanın açık ve kapalı olması durumuna bağlı olarak hilâli gözetleyenlerin yani şahitlerin sayısında şart koşulan rakam da değişir. Buna göre:

• Hava açık olduğunda Hanefîlere göre, Ramazan hilâlini büyük bir topluluğun görmesi şarttır. Mâlikîlere göre, en az iki adil şahidin şahitliği şarttır. Şâfiîlere ve Hanbelîlere göre, bir adil şahidin şahitliği yeterlidir.

• Hava kapalı olduğunda Hanefîlere, Şâfiîlere ve Hanbelîlere göre, bir adil şahidin şahitliği yeterlidir. Mâlikîlere göre, en az iki adil şahidin şahitliği şarttır.

• Şevval hilâllin tespitinde en az iki şahidin şahitliği şarttır. Şâfiilerdeki diğer görüşe göre, bir şahidin şahitliği de yeterlidir.


Mes’ele 4:  Gündüz Görülen Hilâl:


• Gündüz görülen hilâl -ister öğleden önce isterse öğleden sonra görülsün- ertesi güne aittir. Hanbelîlere göre, öğleden önce görülmüş ise bir önceki gün içindir. Öğleden sonra görülmüş ise iki rivâyet vardır.


Mes’ele 5:  Hilâli Gözetleyenlerin Vasfı:


Açıklama: Hilâli gözetleyen kimselerde aranan vasıflar, beş tanedir. Buna göre:

a) Hilâli gözetleyen kimselerin Müslüman olmaları şarttır.

b) Hilâli gözetleyen kimselerin akıllı ve baliğ olmaları şarttır.

c) Hilâli gözetleyen kimseler bir ya da iki kişi olduklarında adil olmaları şarttır.

d) Hilâli gözetleyen kimselerin erkek olmaları Mâlikîlere ve Şâfiîlere göre, şarttır. Hanefîlere ve Hanbelîlere göre, şart değildir.

e) Hilâli gözetleyen kimselerin hür olmaları Cumhura göre, şarttır. Hanefîlere göre, şart değildir.


Mes’ele 6:  Bir Beldede Hilâlin Görülmesinin Diğer Beldelere Etkisi:


• Bir beldede hilâlin görülmesiyle diğer beldelerde yaşayan tüm Müslümanlara da oruç tutmak, Cumhura göre farz olur. İmâm Ebû Ubeyd, İmâm İshâk ve Şâfiîlerdeki meşhur görüşe göre, oruç ancak yakın bölgelerdeki Müslümanlara farz olur.


Mes’ele 7:  Ramazan’a ve Şevval’e Hükmetmek:


• Hava kapalı olur ve Ramazanın hilâli görülmez ise Şaban ayı otuza tamamlanır. Ertesi gün Ramazan olur.

• Ramazanın sonunda hava kapalı olur ve hilâl görülmez ise Ramazan ayı otuza tamamlanır. Ertesi gün Şevval olur ve bayram edilir.


ORUCUN VUCÛB ŞARTLARI 


Orucun vucûb yani farz olmasının şartları -icmâlî olarak- Müslüman olmak, akıllı olmak, baliğ olmak, oruç tutabilecek güce sâhib olmak ve mukim olmak üzere beş maddede toplanmaktadır. Buna göre:


1. Müslüman Olmak:


Açıklama: Müslüman olmak, orucun farz olması için gerekli olan birinci şarttır. Bu şart ile ilgili hükümler üç mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Oruç ile sorumlu olmak:


• Bir kimseye orucun farz olması için Hanefîlere göre, Müslüman olmak şarttır. Cumhura ve Hanefîlerin Iraklılarına, göre de şart değildir. Bunlara göre, Müslüman olmak, orucun sıhhat şartı olup, Müslüman olmayanlar âhirette küfürlerinden başka oruç tutmadıklarından dolayı da ayrıca cezaya çarptırılırlar.

• Müslüman olmayan bir kimse dünyâ ahkâmı açısından oruç tutmaya zorlana­maz. Çünkü kâfir bir kimsenin Müslüman olmadıkça yapacağı hiçbir ibâdeti kabul olmaz.


Mes’ele 2: Ramazanda Müslüman olmak:


• Ramazan ayında Müslüman olan bir kimse, geri kalan günlerde orucunu tutar. Geçirdiği günleri kaza etmez.

• Ramazan’da gündüz Müslüman olan bir kimsen gündüzün geri kalan kısmında orucu bozacak şeylerden kaçınması müstehabtır. Cumhura göre, o günü kaza etmesi gerekli değildir. Hanbelîlere göre, gereklidir.


Mes’ele 3: Mürted iken İslâm’a geri dönmek:


• Mürtedin İslâm’a geri dönmesi durumunda Cumhura göre, oruç dâhil olmak üzere geçirdiği tüm ibadetleri kaza etmesi gereklidir. Hanefîlere göre, gerekli değildir.


2. Akıllı Olmak:


Açıklama: Akıllı olmak, orucun farz olması için gerekli olan ikinci şarttır. Bu şart ile ilgili hükümler dört mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Delilik hali:


• Akıllı olmayan bir kimseye oruç tutmak, farz değildir.


Mes’ele 2: Bir gün ya da daha fazla süren delilik:


• Bir gün ya da fazla süren delilik sebebiyle kaçırılan oruçları kaza etmek, Hanefîlere ve Mâlikîlere göre, farzdır. Şâfiîlere ve Hanbelîlere göre, kaza gerekmez.


Mes’ele 3: Bir günden az süren delilik:


• Bir günden az süren delilik sebebiyle Cumhura göre, kaza gerekmez. Hanbelîlere göre, kaza gerekir. Mâlikîlere göre, günün yarısından fazla sürdüğünde kaza gerekir, azında ise gerekmez.


Mes’ele 4: Gün içinde aklın gelmesi:


• Deli olan bir kimsenin Ramazanda gün için de aklı başına gelirse, Hanefîlere ve Mâlikîlere göre, o günü ve Ramazandan geçirdiği diğer günleri de kaza etmesi farzdır. Şâfiîlere ve Hanbelîlere göre, kaza etmesi gerekli değildir.


3. Bâliğ Olmak:


Açıklama: Baliğ olmak, orucun farz olması için gerekli olan üçüncü şarttır. Bu şart ile ilgili hükümler üç mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Sabîlik hali:


• Baliğ olmayan bir kimseye (ihtilam olmayan erkeğe ve hayız görmeyen kıza) oruç tutmak, farz değildir.

Mes’ele 2: Sabînin Orucu:


• Baliğ olmamış fakat temyiz (fayda ve zararı ayırma) çağındaki çocuğun tuttuğu oruç sahîh (geçerli) olup, Cumhura göre, velîsinin orucu ona emretmesi farzdır. Mâlikîlere göre, -namazın aksine- bâliğ olmayan çocuklara oruç emredilmez.


Mes’ele 3: Gün içinde bâliğ olmak:


• Ramazanda gün için de bâliğ olan çocuğun,  gündüzün geri kalan kısmında orucu bozacak şeylerden kaçınması müstehabtır. O günü kaza etmesine gerek yoktur.


4. Oruç Tutabilecek Güce Sâhib Olmak:


Açıklama: Oruç tutabilecek güce sâhib olmak, orucun farz olması için gerekli olan dördüncü şarttır. Bu şart ile ilgili hükümler iki mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Oruca güç yetirememe hali:


• Oruç tutabilecek güce sâhib olmayan bir kimseye oruç tutmak, farz değildir.

• Hasta, hamile, emzikli kadınlar vb. âciz olduklarından oruç tutmak kendilerine farz değildir. Ancak acziyet kalktıktan sonra tutamadıkları oruçları kaza etmeleri farzdır.


Mes’ele 2: Oruçlu olarak sabahlayan hasta:


• Oruçlu olarak sa­bahlayıp da sonradan hastalanan bir kimse, orucunu bozabilir.


5. Mukim Olmak:


Açıklama: Mukim olmak, orucun farz olması için gerekli olan beşinci şarttır. Bu şart ile ilgili hükümler iki mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Yolculuk hali:


• Yolculukta olan kimseye oruç tutmak farz değildir. Ramazandan sonra yolculuk sebebiyle tutamadığı oruçlarını kaza eder.


Mes’ele 2: Mukimin oruçlu iken yolculuğa çıkması:


• Mukim olan bir kimse oruçlu olarak sa­bahlar da sonra yolculuğa çıkarsa Cumhura göre orucunu bozamaz. Hanbelîlere, İmâm İshâk ve İmâm Müzeni’ye göre, bozabilir.

 

ORUCUN SIHHAT ŞARTLARI 


Orucun sıhhat yani kabul olmasının şartları -icmâlî olarak- Müslüman olmak, hayız ve nifâstan uzak olmak, niyet etmek ve orucu bozan şeylerden uzak durmak olarak dört maddede toplanmaktadır. Buna göre:


1. Müslüman Olmak:


Açıklama: Müslüman olmak, orucun sahîh olması için gerekli olan birinci şarttır. Buna göre:

• Müslüman olmayan bir kimsenin tuttuğu oruç, sahîh değildir. Zîrâ kâfirlerin yaptıkları ibâdet cinsinden olan ameller kabul olmaz.


2. Hayız ve Nifâstan Uzak Olmak:


Açıklama: Hayız ve nifâstan uzak olmak, orucun sahîh olması için gerekli olan ikinci şarttır. Buna göre:

• Hayız ve nifâstan gün boyu uzak olmak, orucun sahîh olmasının şartlarındandır. Bu hallerde tutulan ve tutulmayan Ramazan oruçlarının kaza edilmeleri gereklidir.


3. Niyet Etmek:


Açıklama: Niyet etmek, orucun sahîh olması için gerekli olan üçüncü şarttır. Niyet ile ilgili hükümler, beş mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1: Niyetin hükmü:


• Niyet etmeden tutulan oruç sahîh değildir. İmâm Ata ve İmâm Züfer’e göre, sahîhtir.

• Niyet etmek, Hanefî ve Hanbelîlere göre, şarttır. Şafilere göre, rükündür. Mâlikîlere göre, hem şart hem de rükündür.


Mes’ele 2: Niyetin tanımı:


• Oruca niyet etmek, oruç tutmaya azmetmek; kesin karar vermek olup, yeri kalbtir.


Mes’ele 3: Niyetin zamanı:


• Farz olan oruçlara güneşin batışından imsak yani tan yerinin ağarması (fecri sadık) vaktine kadar niyet etmek, Cumhura göre, farzdır. Bu süre içinde niyet edilerek tutulmayan oruçlar sahîh değildir. Hanefîlere göre, -ramazan orucu gibi- zamanı belli farz ve -zamanı belirli adak orucu gibi- vâcib olan oruçlara zevalden önce (öğle vakti namaz kılınması mekruh olan vakte kadar), niyet etmek caizdir. Fakat vakti belli olmayan -kaza gibi- farz ve -kefâret gibi- vâcib olan oruçlara geceden niyet etmek farzdır.

• Mendub olan oruçlara zevale kadar niyet etmek, Cumhura göre, caizdir. İmâm Mâlik’e göre, mendub olan oruçlara da geçenden niyet etmek şarttır.


Mes’ele 4: Her gün için ayrı niyet etmek:


• Ramazanda her gün için ayrı ayrı niyet etmek Cumhura göre, şarttır. Mâlikîlere göre, şart değildir. Ramazanın başında tek niyet tüm Ramazan ayı için yeterlidir.


Mes’ele 5: Oruçtan çıkmaya niyet etmek:


• Oruçtan çıkmaya niyet etmek ile -orucu bozucu bir şey yapmadıkça- oruç bozulmaz. Hanbelîlere göre, bozulur ve kaza gerekir.


4. Orucu Bozan Şeylerden Uzak Durmak:


Açıklama: Orucu bozan şeylerden uzak durmak, orucun sahîh olması için gerekli olan dördüncü şarttır. Buna göre:

• Yemek içmek ve cinsel ilişki gibi orucu bozan şeylerden uzak durmayan bir kimsenin orucu sahîh değildir.


ORUCUN SÜNNETLERİ 


Orucun sünnetlerini -icmâlî olarak- on maddede toplanmaktadır. Buna göre:


1. Sahura Kalkmak:


Açıklama: Sahura kalkarak azda olsa bir şey yemek ve mümkünse sahuru gecenin son vaktine kadar tehir etmek, orucun sünnetlerindendir.


2. İftarda Acele Etmek:


Açıklama: Güneş battığı kesin olarak bilindiği zaman namazdan önce acele iftar etmek, orucun sünnetlerindendir.


3. İftarda Dua Etmek:


Açıklama: İftarda Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’den rivâyet olunanlarla birlikte ihtiyaca göre dua etmek, orucun sünnetlerindendir.


4. İftar Vermek:


Açıklama: Müslümanlara bir hurma yahut bir bardak su ile de olsa iftar vermek, orucun sünnetlerindendir.


5. Taharet Üzere Olmak:


Açıklama: Sabah vakti girmeden cünüplük, hayız ve nifâstan temizlenmek, orucun sünnetlerindendir.


6. Dili Ve Diğer Organları Korumak:


Açıklama: Dili ve diğer organları lüzumsuz işlerden korumak, orucun sünnetlerindendir.


7. Mubah Şehvetleri Terk Etmek:


Açıklama: Orucu bozmayan lezzet ve rahatlık veren mübâh şehvetleri terk etmek, orucun sünnetlerindendir.


8. İnfakta Bulunmak:


Açıklama: Mümkün olduğunca bol infakta bulunmak, fakirlere ve miskinlere çok sadaka vermek, orucun sünnetlerindendir.


9. İbâdetle Meşgul Olmak:


Açıklama: İlim ve zikir ile meşgul olmak; Kur’ân okumak orucun sünnetlerindendir.


10. İtikâfa Girmek:


Açıklama: Özellikle Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmek, orucun sünnetlerindendir. 


ORUCUN MEKRUHLARI 


Orucun mekruhları  -icmâlî olarak- dört maddede toplanmaktadır. Buna göre:


1. Cinsel Oynaşma:


Açıklama: Öpüşmek ve okşamak gibi cinsel oynaşma sayılabilecek hareketlerde bulunmak, orucun mekruhlarındandır.


2. Mubah Şehvetlerde Aşırı Gitmek:


Açıklama: Gündüzün hoş koku sürünmek, hoş kokulu bir şeyi koklamak, hamama girmek suretiyle rahatlamak gibi şeylerde aşırıya kaçmak, orucun mekruhlarındandır.


3. Birşey Çiğnemek:


Açıklama: Yutmamak şartıyla yiyecek maddesi veya -orucu bozan tatlı sakız dışındaki- tatsız bir sakızı çiğnemek, orucun mekruhlarındandır.


4. Visal Orucu Tutmak:


Açıklama: İki gün arasında iftar etmeden oruç tutmak yani visal orucu, orucun mekruhlarındandır. Şâfiîlere göre, haramdır.


ORUCU BOZMAYI MÜBAH KILAN ÖZÜRLER 


Orucu bozmayı mubah kılan özürler -icmâlî olarak- sefer, hastalık, yaşlılık, hamilelik, şiddetli açlık-susuzluk, ikrah ve düşmanla savaş olmak üzere yedi maddede toplanmaktadır. Buna göre:


1. Sefer/Yolculuk:


Açıklama: Sefer, orucu bozmayı mubah kılan özürlerin birincisidir. Sefere dair hükümler, dokuz mes’elede toplanmaktadır. Buna göre:


Mes’ele 1:  Oruç tutmamayı mubah kılan yolculuğun mesafesi:


• Orucu bozmayı mubah kılan yolculuğun namazların kısaltarak kılınmasını mubah kılan bir mesafeye olması gereklidir. Zahirîlere, İmâm Ata ve İmâm İbn Sirin’e göre, bunda herhangi bir ölçü yoktur.


Mes’ele 2:  Oruç tutmamayı mubah kılan yolculuğun mubah bir yolculuk olması:


• Orucu bozmayı mubah kılan yolculuğun Cumhura göre, mubah olup, haramla ilişkisi bulunmayan bir yolculuk olması şarttır. Hanefîlere göre, şart değildir.


Mes’ele 3: Mukim kılan sefer zamanına niyet etmek:


• Kişiyi mukim kılan sefer zamanına yani -Cumhura göre- dört gün ikamete niyet etmemek, Cumhura göre, şarttır. Hanefîlere göre, şart değildir.


Mes’ele 4:  Sefere çıkmadan iftara niyet etmek:


• Sefere çıkmadan önce geceden iftara niyet etmek, Mâlikîlere göre, şarttır. Cumhura göre, şart değildir.


Mes’ele 5:  Yolculuğun devamlı olması:


• Yolcunun -şoförler gibi- devamlı yolculuk halinde bulunmaması, Şâfiîlere göre, şarttır. Cumhura göre, şart değildir.


NOT : DEVAMI VAR


Hâtime:  


Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.

O, her şeyin en iyisini bilendir.

Muvahhid Kullara Selâm Olsun.

Polat Akyol.

KAYNAK :

Abdullâh Saîd el-Müderris.

2013m./1435h.

 


( Dört Mezhebe Göre Oruç Fıkhı başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 4/18/2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.