Mavi bir düşün ağıtı satırlar adeta
Taş basan bağrına meftun kelam…
Sürahide saklı ırksız şiirler
Sevdanın nazına bandığım ağıtlar gibi
Küf kokan mevsimden firar ettiğim
Yolculuğun ara duraklarında
Nemalandığım o düdük sesi
Hangi kompartımanda saklıysa
mutluluk…
Unut, demenin de muadili
Saklı farkındalık
Bir sarkıtta bir dikeninde gülün
Bir hece olmaya meylettiğim
Her yemin:
Elbet sözümde durmalıyım, anne.
Kanaviçelerle dolmadı odam
Kartvizitiydi her hayalim ömrün
Olsa da kördüğüm.
Ruhum, aklım yüreğin de infilakı
Sabahın nezdinde duyduğum yüzümde
ılık nefesin
Sinen kokun başörtüne
Her öğün önüme koyduğun sevgi dolu
tabak
Elbet minnet etmeden
Mahir bir yürekte saklı madem iyi
niyetim…
Yorgun sazlar,
Kırık dallar
Dizesi olmayan bir meram
Şiir olmaya durduğum her şafak
Asılı kalmak dumanı tüten kahvede
Köpük köpük imgeler
Sahili vuran dalgalardan
Firar eden bir balık gibi
İçine saklandığım o fanus
Oysaki özgürlüğün ta kendisi
olmalıydım.
Sevgiye meyyal bir turuncu
Kızılı belki saçlarımın
Dünümde yolculuk yarına meylettiğim
Bir çift rugan ayakkabı okul yolunda
Ayağımı sıkan
Elimi de sıkan sıcak avucun.
Öğretilerin devasa rahmeti
Gizin izinde bir çift selam
İçime dikili o kauçuk saksı
Suladığım günbegün
Büyüyen nazlı sevdam
Andıkça dünümden kopamadığım
Yaralarımda saklı tuttuğum duaların:
Varlığında saklı varlığım
Göğe kanatlanan penceremde açan her
azık
Açığa vurmaksa duygularımı
Sözüm özüm bir madem
Matem olmazsa olmazım ezelden
Yine de neşenin hicvinde saklıyım
Bir sabır taşı misali.
Yanmayı en çok sevdiğim:
En çok da İlahi Ateşin kavurduğu
Bir meram elbet ayrı kalamadığım
yarınlarım:
Teyelledim her sözcüğü kısmetimde
Doğan güneşin sarmalında
Kandığım her sözcük
Şükürler olsun günüme
Hele ki sen varsan bucağımda.