Kaza


..Yaşanmasını istemediğim  ve yaşanmasına asla dayanamayacağım bir gündü.Aldığım kitabın sayfalarına bakmak üzereydim çok dikkatliyimdir her nereye yönelsem veya karşıdan karşıya geçsem tüm yaya kurallarını uygular başıma bir dert açılmasını asla yaşamak istemem ve bu yüzden uzak kalmışımdır küçük büyük beklenmedik kazalardan.Ne olduysa gözlerimi bir an kitabın kapağına gitmesiyle başladı her şeyin nasıl geliştiğini hiç fark edemedim fren sesi hala kulaklarımda şiddetli bir çarpma dağılan ön cam parçaları ve yere düşen bedenim bir anda caddenin tüm kalabalığı,başımda çığlıklar ve koşuşmalar ve çocukların korkulu gözleri yaşlı adam ve kadınların kenara çekilişleri gençlerin öne çıkan merakları ve yetişkinlerin ağız kalabalıkları söz fikir görüş rekabetleri trafiğin durması ve büyük bir gölge oluştu başımda toplanan insanlar gökyüzünü göremeyecek kadar iyice üşüştüler insanlar.Başımdan sızan kanın sıcaklığını hissediyor başım bacaklarım gövdem kırıklar içinde hareketsiz öylece düştüğüm yerde yatıyorum.Yakını göremeyen gözlerimde fark edilir bir bulanıklık ve kararmalar sonsuz sessizlik uğultu helezonlar şeklinde yayılıp duruyor bir şeyler oluyordu daha doğrusu ölüyor muydum.Bedenimden ağırlığını ve kendisini alıp giden ve derin bir boşluk bırakarak içimde öylece beni yalnızlaştıran bir can dostum olduğunu fark ediyorum o beni bırakıp gittiğinde bomboş ve kimsesiz kalmıştım.Sesler…sesler biri bitmeden diğerinin başladığı sözler “..cankurtaraann…telefon..kimmiş..kimmiş..genç mi yaşlı mı…kaç kişi yaa..araba tüplü mü..kaçın oradan yaa patlayacak…itfaiye…sigara içmeyiinn..uzak durun….aranızda doktor var mıı..? çekilin yaa…kalabalık açılsın..vb.” Siren sesleri çığlık ve kalabalıklar giderek artıyor kalbimin atmadığını nabzımın çöktüğünü hayat belirtileri göstermediğimi açıklıyor başımda duran beyaz gömlekli görevli olan şahıs bir genç kadın yüzü fark ediyorum aldığım kitabı tutuyor elinde dr.alexis carrel’in “..insan denen meçhul.. “..daha önce okumuştum ancak eski basımlarını çok seviyorum.Genç kadın kitabı muhafaza için görevliye veriyordu buna çok seviniyordum ki görevlinin “..ölmüş adam daha ne yapsın kitabı, bize kalabalık etmesin elimizi kolumuzu bağlamasın biz cesede bakalım ..” demesine kızmıştım.Polisin çok kimseyi dağıtmasından sonra uzaklaşan kalabalığın kazayı anlatışlarını unutamıyorum kimi ağlıyor kimi öfkeli kimi soğukkanlı..yayalara hak verenlerle arabalara hak verenler , eğitimden fakir-zengin muhitlerde yetişme tarzlarına kadar insanın sosyal felsefi ve pedogojik kriterlerine kadar sözcükler fikirler kelimeler uçuşuyordu.Benim de bir gün bir trafik kazası sonucu cadde üzerinde uzanıp yatacağım hiç aklıma gelmezdi çok sıkıldım ve cankurtaran gelmesine kadar geçen süreçle herkesin başımdan dağılmasına kadar geçen zaman diliminde canım çok sıkılmıştı evet cankurtaran çok geç kalmıştı,yanıma yaklaşma cesareti bulan çok bilmişler “..kımıldatmayın..yaklaşmayın..cankurtaran ve görevliler gelsin ..” gibi rutin uyarılar bir yanda çoğalarak devam ederken benim cadde üzerindeki yatışım iyice yalnızlaştırıldı zaman sonra üzerime birkaç gazete örtülüyordu.Kendimi de en iyi bu süreçte tanıdım ,film şeridi gibi hayatımın tüm safhaları bir bir gözlerimin önünden geçiyordu,özür diliyordum üzdüklerimden benim yüzümden mağdur olanlardan ve aşkımı bir türlü açamadığım sevgilimden yarım saat sürmüştü trafiği açtılar beni hızla hastaneye yetiştirmeye çalıştıklarını telaşlı panik sirenlerden anlıyordum dışarıda ve şehirde hayat devam ediyordu ve henüz haberim de ulaşmamıştı yakınlarıma …




03.06.2020
mustafa kaya
( Kaza başlıklı yazı cirik tarafından 27.08.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.