Arz’ı, çıkıp deldi, gönlümden avaz,
Bir rahat durmadın, durduğun yerde.
Zulüm dense eksik,kıyım dense az,
Kan gövdeyi aştı, vurduğun yerde.
Meğer geri kalmış alem-i bilim,
Sarhoşu ettiğin, zehirde devrim.
Başka bir bahara kalmadı verim,
Giderken ateşe verdiğin yerde.
Aşkın ile lav gibiydi kalpte har,
Beni sevdan kül etmişti, deli yar.
Sürme sansan ,olurdum ya bahtiyar,
Ela gözlerine sürdüğün yerde.
Sıyrılsaydın, dört duyundan,yetinden,
Kalp gözünü öğrenseydin birinden,
Pişman olup, utanırdın kendinden,
Gönlümün halini gördüğün yerde.
İçer, acımı göğüslerdim anında,
Düzelince bırakırdım sonunda,
İlacınıda verseydin yanında,
Hasreti başıma sardığın yerde.
Ne yapsan da ben sana hiç doyamam,
Dayanamam, gözü yaşlı koyamam.
Sen bilirsin; üzülmene kıyamam,
Kendine iyi bak vardığın yerde.
M.Musa Tolay