……sanki kısa bir müddet sonra gelmek için niyetlendiğimden midir nedir zor geçiyor burada günler babacık , inşaallah nisan ayı gelsin ikinci haftaya giriş günlerinde bir niyetim var sevdiklerimi ziyarete geleceğim , inşaallah yeniden istanbul’u keşfedeceğim ve yeniden daha derinden içime çekmek için her günü dolu dolu geçirmek istiyorum ,yok öyle paso uyumak mustiii..!,uzun zamandır börek yapmamıştım fakat 12.sınıflar 2 haftadır börek istiyorlar benden ,her gördüklerinde "hocam 1 nisanda antalya’ya, bodrum’a çalışmaya gidiyoruz, gitmeden bizlere börek yapın da hepimiz yiyelim.." dediler, "..hocam evde , ne akşam yemek yiyeceğiz ne de sabah kahvaltı yapacağız, sırf ertesi günü börek yemek için seni bekleyeceğiz.." dediler,dün akşam geç vakitti ,yorgundum ama onlara söz verdim , şimdi bu saatte börek yapmaya başladım ,güzelde oldu şanslarına , börek gayet güzel kabardı,Allah beni mahcup etmedi ,hem çocukların halisane niyetleri hem benim dualarım geç vakit börek yormadı beni gerçekten ,inşallah rehberliğini yaptığım bu son sınıf öğrencileri değer kıymet bilmekte ve iyi insanlar olmaya karar vermelerinde bir düşünce olur kim bilir , belki adam başı bir iki dilim düşecek böreklerden , yıllar sonraki zamanlarda bu ikram edilen böreğin hatırına zihin dünyalarında bu günlerden güzel anılar ve bir sevgi yüreklerinde ekilmiş olur, şiddet yanlısı değil paylaşımcı cömert iyilik yanlıları olurlar, fakat bu çocuklar her gün aç ve susuz gibi bakıyorlar baba ,çok rahat ve kolayca her isteklerini sıralıyorlar , tabi yalan konusunda mahirler bunu anlıyorum ama anlamamazlıktan geliyorum bakalım nereye kadar , bir gün tutturdular " hocam dondurma alır mısınız bize,canımız çekti ne olur bize dondurma.." diyorlar,100 tl verdim hadi gidin alın öğle arası diye , 80 tl geri getirdiler ,"..hocam 20 tane aldık bu da sizin .." diye beni de unutmamışlar ,böyle de sevimli ve anlayışlılar bazen işte , babacım son mektubunda yazdıklarını beğendim ,çok güzel olmuş hatta yaptığın tahminlerde isabet var,tabi senin gerek öğretmenlik tecrüben gerekse idarecilikteki tecrübelerin ziyadesiyle istifadeye açık , zaman seninle meslektaş olarak sorularım neler yapacağım konusunda bilgi alışverişleri yapacağım ,buralarda daha şimdiden hava dediğim gibi ve hep uyumak istiyorum ,yarın yine nöbetçiyim ve şimdiden bu sorumluluğun stresi basıyor elimde değil , namazımı kılıp tumba yatış düşünüyorum erkenden , evet akşamdan yattım yatmasına da ,sabah namazdan sonra şöyle bir dinleneyim dedim 07:10 servis beni evin önünden alıyor ya, saat olmuş 07:00 hemen fırladım apar topar jet hızıyla hazırlanıp bir çıkışım vardı ki , buna hayatımın en hızlı ve kısa hazırlanış evden çıkış an rekoru diyeceğim , evet servisi yakaladım ,şimdi sen 100 metre koşusuna benzetir “rüzgarın kızı” diye de eklersin di mi halimi gözler önüne getirip, serviste yol boyunca düşündüm dedim ki :musti olaydı beni uyandırırdı uyumama izin vermezdi hiç bu kadar heyecan ve panik olmazdım dedim ,ne yazık ki güne çaysız bir başlangıç yapmış oldum,üstelik bugün de nöbetçiydim hiç kolay geçmedi,uzadı da uzadı gün bana ,dersler geçmek bilmedi,evet neticede her başlangıcın bir sonu olurdu ,eve geldiğimde ikindi ezanları okunuyordu öyle halsizim ki namazı kılıp cump yatıyorum, zaten buranın havası dediğim gibi uyku havası ve insanı teşvik ediyor,akşam olmuş ezanlar okunmuş bitmiş ancak kendime geliyorum saat 19:40,acıkmışım üstelik hemen toparlanmalıyım iyi ki buzdolabım var hazırda ne varsa ocağa sürüyorum,doymalıyım ki gözüm,kulağım,duygularım yerine gelsin di mi mustiii.., sen de benim gibisin demek hatırlayınca çok güldüm babacığım , ikimiz de aynı sabah geç kalmışız bak !! seni bilirim akşam okuldan geldiğinde caketini paltonun içinde bırakırsın ki sabah pratiklik olsun çabuk hazırlanasın diye , aynı sabah sen de geç kalınca paltonun içindeki caketi tabi fark etmedin ,sabah acele ile yenisini giyince üst üste iki caket olmuş, bu tuhaflığı iyi ki çabuk fark etmişsin de eve geri dönmüşsün yoksa iki caketle okulda ....ay gerisini yazmayayım..., senin bir şiirini buraya yazıyorum , bazı anlatımların çok iyi şiir tadında bazıları da bütünlüğünde farklı gibi geliyor bana , ama çoğu harika ve şiirlerin beni yalnız bırakmıyorlar burada : ‘’…çehrem asılıyor bulutlara / kendimi yalnız hissediyorum / başını öne eğen yaşlı bir ağaca benziyorum / herkes yabancı bana bu şehirde / beni yoran düşüncelere benziyor /gecenin bütün siyahında inatçı gölgeler/çılgın heyelanlar gibi geçiyor zaman / ölülerine ağlamayan insanlara rastlıyorum / karışıyor ruhum kederlere / her yer sarı bu sonbaharda / solacağım ben de…’’ , neye dikkat ettim biliyor musun hiç mutluluk şiirlerin yok gibi veya tek tük ,mutsuzluk yalnızlık üzerine yazdıkların , çalış biraz daha geliştir kendini göreyim yeni şiirlerini , peki canım babacığım ellerinden hasretle öpüyorum anneme abim kardeşime çokça selam ediyorum Allah'a emanet olun....


18.03.2015 / mardin
Mustafa kaya
( Mektup-12 başlıklı yazı cirik tarafından 6.01.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.