Söyledim büyürsen haber ver diye.
Kısa kaldı gelişmiyor Sami Bey.
Tavaya güvendi dayak yer diye.
Çıplak elle dövüşmüyor Sami Bey.
Çok kokoreç ciğer filan yemekten,
Yirmi adım gerisinde göbekten.
Çırak kaldı usta benim demekten.
İnat etti değişmiyor Sami Bey.
Ey çobanım kaftanım bol çabuk gel.
Çentikler çekerek yenilmez ecel.
Karşısında kurdu gören hiçbir el,
Değneğine yetişmiyor Sami Bey.
Bana kefen biçti bir cani gibi.
Kimleri yemişken revani gibi.
Başıboş gezinen her fani gibi,
Mezarlığı dolaşmıyor Sami Bey.
Gaz verip şişirsem uçunca dönmez.
Patlatıp düşürsem uslandı denmez.
Haşlasam, kızartsam yenmeye yenmez.
Ne yapsam da tam pişmiyor Sami Bey.
Sakın evinizde tek beslemeyin.
Tırmalar başında çok beklemeyin.
Öksürtür , aksırtır paniklemeyin.
Virüs gibi bulaşmıyor Sami Bey.
Ayrılmaz boşanıp terk etsem bile
Önünde Fikret’i halletsem bile
Yaşına hürmeten affetsem bile
Akranıyla dalaşmıyor Sami Bey
Vardım locasını yaktım erittim.
Külünü helada hep murdar ettim.
Alemde namını tarumar ettim.
Nemli çıktı tutuşmuyor Sami Bey.
Saygımı biliyor tüm büyüklerim
Ne kalbini kırar ne köteklerim
Gördüğü sadece gülücüklerim
Ters yanımla tanışmıyor Sami Bey.
M. Musa Tolay