Sen ölürsen, sen öldüysen ben bir
nefes için çırpınırken
Kimden kime kaçıyorum bana bir
söylesen
Elimi kalbime koyup her defasında
seni dilime dolarken
Gözlerimi kapayıp seni bir defa da
olsa göremezken
Var git yolumdan neyden yaratılmadım
ben
Sıraya dizilmişken ölüler yollarda bir
keresinden
Avuçları dizlerinde medet umarken
Yaşlı başlı, kelli felli, dilinde küfür
dişinde öfkesi
Ah insanım benim neye inandınız da
dönüp geldiniz
Bir söz için kaç bin kez ölüp
dirildiniz
Hiç mi emeğin yok kardeşim benim tuzumda
Odundan değnek ile bir bakıma baston
aslı sopa ama
Kaç adam kovalandın sizin oralarda
Bir kağıtla her şeyi yapabilen
Bir iple hayallerini
gerçekleştirirken bir iple de hayatına son veren
Samimi bulmuyorum sözlerinizi
Sizleri hakiki bulmuyorum
Sizler hakikatin aynasını
taşıdığınızı söylediniz
O aynada kendinizi hiç görmediniz
Ey bana yabancı kalan gövdem ve gövdeme
uzak düşen gölgem
Ne güneşe doğru giderken ne güneşten
gelirken
Sadece bir söz mü seni bu kadar
hiddetlendiren
Sadece ben miyim bu sözlerine dikkat
kesilen
Sen BEY dinin mezhebin kesin mi
Bizden değil derler sana ama taklit ederken
bizi
Sana değil sitemim ama beni yanlış
anla
Kanım hiç ısınmadı çünkü sana
Biraz karışık olaylar ama senin
özünden senin aslına
Az da olsa bağışlanırken her günah
her güruhta
Senin kabahatin izahsız bir sitem
aslında
Ne bana ne de sana al bu şiiri sabaha
kadar kurcala
Altını çizdiğin değil anladığın kadar
okursun kitabı
BEY siz hiç kitap aldınız mı?