Düş mahkûmlarından çaldım ben bu
şiiri ve semazen kimliğimle asılı kaldığım göğün örtüsünü de çektim aşırdım
üstümden ve aşina olduğum bir yüreğin mührüne başvurdum yeniden elbet
şiirlerimdir benim ıslak imzam ve semazen eteklerinde gönül yolculuğumun
kıpırdaman sevdiğim de değil asla yalan…
Hüznümü mazur gör, Şems…
Aşkın diyarlarından geldim ben
huzuruna
Kıblemde saklı Mevla’m:
Ah, benim hüzün hırkam, Şems.
Nazenin kimliğim ve üstü örtülü
yongam
Yorgan çoktan gitti ve kaybolmanın
ertesi
Sana düştü yolum.
Öykündüğümse İlahi Aşk ve Mevlana’nın
telaffuz ettiği
Sevgiden düşen payıma
Sevdiğim kadar sevilmek değil artık
rüyam.
Aşkın hatırına yaşar ve yazarım
Pembe yüzümde saklı çiçeklerim
İyi de ben bir çiçek bahçesi olsa ne
yazarım, Şems?
Yazmadığım yetmedi mi koca ömür?
Söylenceler kanatan ve yalnızlığın
ilahi tınısında
Saklı havsalamdan taşan binlerce
duygu
Milyon kere sevip
Sıfır iken tarafınca yutulduğum
İyi de artı s/onsuzdu benim çığlığım
Sağır Sultan’ın dahi duyduğu…
Ah, o insan pazarında çatık kaşlarım
Kız başıma yerdiğim yanlışlar
Aşkın ve inancın yüzü suyu hürmetine,
Şems.
Bu aşkın yoktur telaffuzu
Şarkıların çentik attığı her şiirde
kaykıldığım
Yetmedi mi?
Muhalif bir kuşum ben kanatlarımı
kanatırcasına
Çırptığım
Elzem bir ritimdir yüreğin siperinde
saklı
Semadan yüz bulduğum ve her gözümü
diktiğimde
İşte İlahi Aşkın rahmeti ve kıvancı.
Düşmüş olabilirim birilerinin
gözünden.
Düşmedim şükür elden ayaktan
Ya, benim gözümden düşenler…
Elbet tensiye ettiğim nice insan
Ruhumdaki asma katta yaşayan aşk ve
ilham, Şems
Rüzgârına kapıldım ve işte ensendeyim
Tarihlerden milenyum
Varlığımsa katıksız hizmetinde dünün
Hala takılı kaldığım bir önceki
yüzyıl
Yüz buldum da açtım içimi sana, Şems.
Bir hazansa içimdeki iklim
Ne ihanet ederim hayata ne Rabbime
İhya edilesi yüreğimde saklı binlerce
hikâye
Hala bir masal kahramanı gibi
salındığım şu rakım:
İman gücümle kat çıktığım yıldızların
duası belki de
Kuyruğumu da kaptırdım gittim bir kez
Şimal yıldızına.
Endamlı bir serçedir yüreğim, Şems.
Rüzgârımla fır döndüğüm dünya denen
cehennemi
Nereye kadar götüreceksem yorgun
ruhumla.
Fıtratımda saklı hayalim ve duam,
Şems
Kaybolduğum şu çağda
Şaibeli gölgelerden çektiğim ne ki?
Elbet rahmetin izinde dönendiğim
Semazen yüreğimde saklı bir resim
gibi
İçimdeki boşluğu aşkla doldurduğum
Elbet sözcüklerin zarif perçemi
Yanık kokan yüreğimle sev beni, Şems.