KABİRLERE İBADET ETMEK

Mukaddime: 

Rahmân ve Rahîm olan Allâh’u Teâlâ’nın Adıyla…

Hamd, Allâh’a mahsustur. O’na hamd eder, O’ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve amellerimizin kötülüğünden O’na sığınırız. O’nun hidâyete erdirdiğini hiç kimse saptıramaz, saptırdığını ise hiç kimse hidâyete erdiremez. Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka ibâdete lâyık hiçbir ilâh yoktur. Ve yine şehâdet ederim ki, Muhammed aleyhisselâm O’nun kulu ve Rasûlü’dür…

Bundan sonra:

Ölmüş velilerin ihtiyaçlara cevap verdiğine, sıkıntıları giderdiğine inanmak, onlardan yardım ve medet dilemek. 

Allah Subhanehu ve Teâlâ şöyle buyuruyor:

وَقَضَى رَبُّكَ أَلاَّ تَعْبُدُوا إِلاَّ إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِنْدَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُل لَّهُمَآ أُفٍّ وَلاَ تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَّهُمَا قَوْلاً كَرِيمًا

“Rabbin, sadece kendisine kulluk etmenizi, babaya ve anneye de iyilik etmenizi kesin bir şekilde emretti! İkisinden birisi yahut her ikisi senin yanında ihtiyarlık çağına ulaşır(ihtiyarlık zamanlarında senin yanında kalırlar)sa sakın onlara ‘Öf!’ bile deme! Onları azarlama ve onlara güzel bir söz söyle!” (İsrâ: 17/23)

Yine, Rasullerin ya da salih kişilerin ölülerine; şefaat veya zorluklardan kurtulma amacıyla dua etmek de büyük şirktir! 

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“(Onlar mı hayırlı) yoksa darda kalana, kendine yalvardığı zaman karşılık veren ve (başındaki) sıkıntıyı gideren, sizi yeryüzünün hâkimleri kılan mı? Allah’tan başka bir ilah mı var?” (Neml: 27/62)

Bazıları; kalkınca, oturunca, ayağı tökezleyince; ne zaman bir zorluk, sıkıntı veya bela ile karşılaşırsa şeyhin ya da velinin adını anmayı adet ve alışkanlık haline getirir. Biri “Ya Muhammed!” der, diğeri “Ya Ali!” der, ötekisi de “Ya Hüseyin!” der, başka birileri de “Ya Bedevi!”, “Ya Geylani!”, “Ya Şazili!” ve “Ya Rıfai!” der. Bir diğeri de Ayderus’a yalvarır. Bir başkası da İbni Ulvan’a dua eder. 

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Allah’ı bırakıp da kendisine ibadet ettikleriniz sizin gibi kullardır.” (A’raf: 7/194)

Kabirlere ibadet edenlerden bir kısmı onların etrafında tavaf ederler. Köşelerini selamlar, kabirlere ellerini sürerler. Eşiklerini öper, tozuna toprağına yüzlerini sürerler. Kabirleri gördüklerinde secde ederler. Önlerinde boyunları bükük, huşu içerisinde kendilerini küçük görerek dururlar. Bir hastanın şifa bulması, çocuklarının olması ya da bir işinin kolayca halledilmesi için istek ve ihtiyaçlarını bildirirler. Hatta kabirdekine şöyle seslenirler:

“Ey efendim! Uzak yerlerden sana geldim. Umutlarımı boşa çıkarma!”

Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:

“Allah’ı bırakıp da kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere dua edenlerden daha sapık kim olabilir? (Oysa) onlar, bunların dualarından habersizdirler.” (Ahkaf: 46/45)

Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah’tan başkasına Allah’a ortak koşarak dua eden ve (bunun üzere) ölen kimse cehenneme girer!” (Buhari)

Bazıları kabirlerin yanında saçlarını kazıtır. Bazıları da “Meşhedi haccederken yapılacak ibadetler” başlıklı kitaplar taşır. Meşhed’le kastedilen velilerin türbe ve mezarlarıdır. Bazıları, velilerin kâinatta tasarrufta bulunduklarına, zarar ve fayda verdiklerine inanır. 

Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:

“Eğer Allah, sana bir zarar dokundurursa onu yine O’ndan başka giderecek yoktur. Eğer sana bir hayır dilerse O’nun keremini engelleyecek de yoktur.” (Yûnus: 10/107)

Kabirlerdeki ölülere ışık ve mum adayanların yaptığı gibi Allah’tan başkası için adakta bulunmak da büyük şirktendir. Allah’tan başkası için kurban kesmek büyük şirkin bir başka biçimidir.

Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:

“Rabbin için namaz kıl ve kurban kes!(Kevser: 108/2)

Yani Allah için, Allah’ın adıyla kurban kes. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:

“Allah’tan başkası için kurban kesene Allah lanet etsin!” (Müslim)

Bazen kurbanda iki haram bir arada bulunur:

1) Allah’tan başkası için kurban kesmek ve

2) Allah’tan başkasının ismini anarak kurban kesmek.

Her ikisi de kesilen kurbandan yenilmesine engeldir. Cahiliyede kesilen ve günümüzde de yaygın olan kurbanlardan biri de “cinler için kesilen kurbanlardır.” Cahiliyede bir ev satın aldıkları ya da yaptıkları zaman veya bir kuyu kazdıkları zaman ya da cinlerin eziyet vermelerinden korktukları için eşiğinde onlara bir kurban keserlerdi. (Teysiru’l-Azizi’l-Hamid 158)

Büyük şirkin yaygın örneklerinden biri de Allah’ın haram kıldığını helal veya Allah’ın helal kıldığını haram saymaktır. Ya da Allah (Azze ve Celle)’den başkasının bu hakka sahip olduğuna inanmaktır. Cahiliyye kanunlarına ve mahkemelerine isteyerek, gönül rızasıyla, helal kabul edip caiz olduğuna inanarak yargı için başvurmaktır. 

Allah (Azze ve Celle) bu büyük küfrü şu kavlinde belirtir:

“(Yahudiler) Allah’ı bırakıp bilginlerini rahiplerini ve Meryem oğlu Mesîh’i (İsa’yı) rabler edindiler. Hâlbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, bunların ortak koştukları şeylerden uzaktır!” (Tevbe: 9/31)

Adiy ibni Hatim (Radiyallahu Anh), Allah’ın Rasulü (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’in bu ayeti okuduğunu işitince dedi ki:

−Onlar, onlara (din adamlarına) ibadet etmiyorlardı! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)’de şöyle buyurdu:

“Fakat Allah’ın haram kıldığını onlara helal kılıyorlar, onlar da bunu helal kabul ediyorlardı. Allah’ın helal kıldığını onlara haram kılıyorlar, onlar da bunu haram kabul ediyorlardı. İşte bu onların, onlara (din adamlarına) ibadetleridir.” (Beyhaki Sünenü’l-Kübra 10/116, Tirmizi 3292)

Allah-u Teâlâ, müşrikleri Allah ve Rasulü’nün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini kendilerine din edinmeyen kimseler olarak nitelendirir ve Allah (Azze ve Celle) şöyle buyuruyor:

“De ki: Allah’ın size indirdiği rızıktan bir kısmını helal, bir kısmını da haram bulmanıza ne dersiniz? De ki: Allah mı size izin verdi, yoksa Allah’a iftira mı ediyorsunuz?” (Yûnus: 10/59)

Hâtime:

Hamd âlemlerin rabbi olan Allâh’a mahsustur. Salât ve selâm yaratılmışların en hayırlısı Muhammed sallallâhu aleyhi ve sellem’in, âlinin ve ashabının üzerine olsun.

Yardım ve başarı, izzet ve şeref Allâh’tandır.

O, her şeyin en iyisini bilendir.

Muvahhid Kullara Selâm Olsun.

Polat Akyol 

KAYNAK :

KUTUBİ SİTTE  



( Kabirlere İbadet Etmek başlıklı yazı Polat Akyol tarafından 12.08.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.