Düş mihrapları bir düşünceden kayan
eksen
Düşler, bayım düşünme engelli bir
masalım ben
Rivayet o ki…
Demelerin muadili safkan safiyet
yüklü o mecra
Bir reverans ile kucaklandığım esas
Elbet rüzgârdır benliğimi sahiplenen
Bin bir sevecen nazda saklı hicazdır
Düşlerimin kıblesinden süzülen her
nakarat
Hazandır hizaya getiren
Hüzündür minvalinde belimi büken
Ah, yaralarım, bayım
Yaren bildiğim yamalı yalnızlığım
Bir nebze de olsa tutulduğum,
tutunduğum
Aşkın ambarında gagaladığım her hece
özlem niyetine
Öznemle basıp geçtiğim yollar
Elbet benim beni ezdiğim kadar
Kim eziyet eder ki durduk yer?
Aşksa bir rubai
Şems aşkın hicreti
Sevdalandığım her masalda saklıdır
suretim
Sinemde bir mızrap
Yâd ettiğim dünün fısıltısı
Yar bildiğim geceden
Geçimsiz gölgelerden
Haz etmediğim kadar da var hani
Hamt ettiğim her ezan vakti
Hemhal iken karanlıkla
Her zerremle kutsanır aidiyeti…
Şu mevsimin de gölgesi düştükçe
üstüme
Rakkasesi zamanın
Tutunduğum yelkovanın hasreti akrebe
İşte tamamladılar birbirlerini
Bizlerse ezelden teslim düzene
İhbar edilesi her şiirdir gölgem
Gölgemden kaçıp bir ağacın kovuğuna
saklandığım
Ne yalandır ne rivayet
Tüten dumanı sönmeyen yangının göze
görünse de afet
İhmalidir yüreğin
Bir kıvılcıma esir olduğu özlemin
Aşkın nazından damlayan hece hece.
Düşbaz bir sevdadır benimki, bayım
İçine düşülesi yorgun sevdam
Kanadığımdan da fazladır
Kardığım her düzlem
Bazense düz duvara tırmandığım
Gecenin fendi yenmişken şiirleri
Aşkla harladığım her imge
Gözümün bebeği hüzün denen geçitte
Bir gidip bir geldiğim
Oysaki hikayenin daha çok başındayım.