tahtı tacı  kaybetmiş adem gibiyim
ilk günah gibi
ilk pişmanlık gibi
ilk tövbe gibi

usul usul , için için sayısız kez 
doğuyorum doğum sancısıyla bir boşluktan 
zerreden küreye 
sessizce yeşeren yabani bir menekşenin kaderi gibi
çiçek çiçek eşiğine düşüyorum dünyanın

fanusu kırılmış kum taneleri gibi
darma dağınık hayallerim
faydasız
lüzumsuz
bir oraya bir buraya savrulmuş
denize atılan bir şişe gibiyim
yıllar sonra tanıdık birine tevdi edilecek

azaba duçar hatıralar külleniyor
iz bırakmadan silinmek üzere sularımda yıldızlar 
parıldamayan kör bir kuyu gibiyim
boğuşuyorum
damga vurulmuş  karanlıklarla

melankolik bir udu akort edercesine
benliğimi sarıyor güçlü bir titreşim
gölge bir el dokunuyor omzuma 
tiz bir sesle haykırıyor kulağıma
her şey yalan
herkes yalancı

kardan bir heykel gibi
sokuluyor yüz hatlarım şekilden şekile  
içimde bir eşkıya çetesi
aç kurt gibi soluyor
soğuk dağlarıma serpilen sevdalarım 
mışıl mışıl uyuyor 

dualarım gecelerce 
mana alemine silinmez izler bırakıyor
çizgi çizgi büyüyor sırlarım
bütün renkleriyle 
zambaklar açıyor şafağın parıldadığı yerde

redfer

( İçimde Bir Eşkıya Çetesi başlıklı yazı redfer tarafından 16.09.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.