Kabul görme ihtimalim var ya da yok lakin ben bu girdaba girersem biliyorum da hiçbir yere varamayacağımı ne de olsa yoluna baş koyduğum ne olursa olsun bu güne kadar tasvip görmek adına asla bir arzum olmadı.

Dilemması ömrün belki de dik alasıyım ben dik başlılığımın.

Hangi süreçte neye denk düştüğümü çok sonradan fark etmiş biri olarak yola çıktığım ne olursa olsun sadece hayalim gerçekleştirmeye odaklanmış olduğum için dış faktörlerin ve insan denen etkenin etmenlerdeki rolünü güç bela ve çok geç kavradım.

Uyumuş bir günün gecesi adeta tasvip ettiğimse gecenin hünkârıyım benim ve uyku denen düzensiz döngümde ihtimalleri sıvıştırıp net bir şeyler yapmak adına çabaladım bir ömür.

Resmi yok gülücüklerimin.

Islanan sayfa için diyeceğim hiçbir şey de yok hani.

Tebessümler uçuşsun yeter ki iç dünyamda bu bağlamda geç kalmak da artık bir önem taşımıyor hele ki kendime geç kalmış olmam da reddi güç kabulü güç bir ikilem sunuyor önüme ve hemen sunuma geçiyorum gecenin tıknefesinde tok sesli mehtap da bana yukarılardan el sallarken.

Geniş çaplı bir tevazu.

Tereddütsüz sevdiğimse okuduğum her kitabın bana kattığı ve asla bir şey götürmedi benden kitaplar sadece açlığımı bastırmakla kalmadığım rötuşladığım sayısız izlek içine hapsolduğum tıpkı hayat gibi.

Birileri birilerinin göklere çıkarırken.

Yine aynı birileri birilerini yerin dibine sokarken.

Bir handikapsa ne ala.

Alametifarikası yüreğinse bir girdap.

Deştiğim duygular değil artık çünkü duygularım çok tanıdık ve üç aşağı beş yukarı tek ayak cezasında bekletiyorum ruhumu bedenimse gergin bir yay gibi yazmaya oturmazdan önce yaşadığım her olumsuzluk bir anda kudrete dönüşüp acılarımdan derliyorum ilk cümlelerimi ve git gide açılıyorum yazdıkça ve keyfini sürüyorum hassas yüreğimin ve hissiyatım infilak ederken duru bir göl gibi kala kalıyorum evrenin arka bahçesinde.

Muhatap olduğumsa sadece Yaratan ve bu sayede yaratılmış her canlıya aşırı hassasiyet gösterip kolayca sevip de inanırken asla taviz vermiyorum duygularımdan ve tören makamında kalemin bayrağını en tepeye çekiyor ve taşıyorum ve aşıyorum da hayatın tüm engellerini.

Dürüst bir insan olmanın ötesinde içinde kaybolduğum kaos bu sefer hayallerime öncülük ediyor derken hayal dünyam ile gerçekler restleşip sonra da birbirine uyum gösterip ahenkli bir beraberlikle satırlarda sesini duyuruyor.

Renkler mahzun.

Renkler solgun.

Silik gözüken bir imzanın ardında ise neler neler gizleniyor.

Gözümü diktiğimse ufuk.

Umut diye yola çıktığım ve unut, diye kendime yüklendiğim belki de umurunda olmazken insanların benim umurumda olanlar ve o kesif sessizlik bir anda son buluyor ve kâinatın kalp atışına eşlik ediyorum ve penguen yürüyüşümle bazen de çekirge gibi zıplayıp bir daldan diğerine konuyorum tıpkı bir ömür yaptığım gibi.

Kalemim bir bal arısı.

Sözcükler ise konduğum çiçekler ve her çiçekten ayrı ayrı nemalanıyorum ve iğnemi sadece kendime batırıyorum ve uçuşurken tabiatta bazen bir yıldıza denk düşüyor yolum ve mehtabın avuttuğu bir yalnızlık ile sırra kadem basıyor cümleler ne zamanki kalemi uzaklara fırlatsam.

Kalender meşrebim belki de ve hayatın her anında teyakkuzda.

Siperimde saklanırken ve kalemin tetiğine basılı tutarken elimi elbet kör noktası yalnızlığın ve kor sözcüklerden aldığım ilham ve ruhumu geniş kılan gönlümse herkesi aynı anda sahiplenebilir.

Müşküle her düştüğümde meşgule verdiğim varlığım.

Makul olan neyse rest çektiğim ve zora soktuğum benliğim sanırım zor bir insan olmamla çokça ilintili zora düştüğümde ikilemde kaldığımda direkt Araf’ı yol bilirken ve dünyanın malından mülkünden ve keyfinden ta başta vazgeçtiğim elbet ulvi bir yolculuk ve farkındalık bu olup biten.

Belki de başka insanların gözünde olup biten sadece bekleyişim üstelik neyi beklediğimi bilmezken rüştünü da ispatlıyorum hayallerimin.

Mevsimlerden hüzzam.

Aşklardan hazan.

Rüzgârda saklı bir kuşum belki de kulluğumu yerine getirip de layıkıyla yazmanın ötesinde inancımla umudumu da saklı tutup Rabbime koştuğum elbet kimsesizliğimi gideren yine ve sadece O iken bir nebze de olsa yaşadığıma delalet yazdığım bunca cümle ve ben sessizce yaşarken tek duyduğum kalbimin ve kalemin ahenkli ortaklığında duygularımın da nokta atışı yaptığı asla yadsınamayacak bir gerçek tıpkı benim de gerçek olduğum gibi.

Ve kurguladığım neyse bir o kadar hayallerimi de özgür bırakıp iç içe geçtiğim hayatla ve insan olmanın ritmini ve özgünlüğünü yazarak yakalamışken ve de sevip inanırken aşkla dans ettiğimin de göstergesi iken umudun salınımında asla pes etmeyeceğim…


( Umut Diye Yola Çıktığım... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 15.10.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.