Çünkü Ben Hep Ama Hep Sevdim...




Renk körüydüm ama sadece ve sadece düş gördüğümde.

Kör noktasıydım evrenin körü körüne sevmekle iştigaldim bir ömür mademki…

Kordandı dudaklarım yaktığı şiirin asla değil ne şarabın ne çayın ne biberin.

Közdendi de umudum ben közünde saklı bir gül bir mısra…

Öznemle sakit özlediğim minvalde ve de cebbar yüreğim:

Aşka müsait.

Meşgule verdiğimde ise dumura uğrattığım cihan ve insan ve yasa mahiyetinde dolduğum kadar yasla dolduğum kadar yaşla…

Yaşlanıyor muydum sahiden de?

Önce anladım saçıma düşen akları.

Anlamadım kırağı çalan yüreğimi ve de sebepli sebepsiz duraksadığımı.

Hem, hem…

Benim bir dokunulmazlığım vardı aldığım yaş ne ki ya da içimde büyüyen o şarlatan yas?

D/okunandı en çok kalemim mutlandığım.

Muğlak idim öncemde:

Seferi aşkın kazazedesi.

Müphemdi de bazı bazı şiirlerim kaleme yeni almışken elime…

Ah, azizim sen bilmezsin bilemezsin benim nasıl da dalga geçerdi o deniz mimlenmiştim hem bin kere uzamında ilhamın izini sürdüğüm şiirlerim ve kullandığım sıklıkla sair sözcük:

Müphem iken sıfatın izi.

Muğlak iken kaderin rengi.

Hüznünse rengimi soldurduğu.

Düşeş ve de:

Yoksa düşes mi demeliydim elimdeki zarın iniltisinde saklı.

Beşi bir yerde pullar bense varsa yoksa mars etmeye sevdalı.

Ait olmadığım bir gezegen idi mademki dünya ve işte her mars olduğumda yolculuğum o muğlak gezegene mademki bekleyendi beni Mars azıcık uzağımda aslında her sevdiğimde boyumun uzamadığı kadar kapkaçına uğradığım sevda masalları ve tavlanın pulları ile cirit attığım.

Ne sair yanılgı.

Ne de içimde kişneyen yılkı atı.

Yâdımda saklı mademki sevdiklerim…

Yandığım kadar da mutlu idim hem ben:

Önce yüreğimin küle döndüğü sonra kalemimin ve içine sığındığım kale duvarları ve duvarların üzerine astığım şiirlerim bas bas bağırırken de yüreğimin fısıltıları öyle ki…

Sağır Sultana değin gitmişken alıp da yürümüşken namım ve dinmeyen nazım niyazım…

Dedim ya:

Ben bir renk körüydüm öncesinde siyahı dahi beyaz gördüğüm şiirlerimi boyadığım sözcüklerle tıpkı yüzüme kondurmadığım makyaj gibi çünkü ben en çok doğallığı en çok samimiyeti en çok sevgiyi en çok da…

Rabbimi sevdim bir sonra annemi, yüreğim ç/ağladığı kadar:

Kâh ağıtlar yaktığım.

Kâh, canım annemi bağrıma b/astığım…

Ne bir aldatı ne alıntı…

Çünkü ben hep ama hep sevdim:

Nihayetinde ise kendimi alabildiğine olabildiğince ve biteviye…

Ve de ne mutlu ne mutlu: sevene hele ki sevilebilene…

 


( Çünkü Ben Hep Ama Hep Sevdim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 18.04.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.