.../


Akıyor kirlenmiş su

Burun almıyor koku

Kalbe inmiyor dese Hu

Yön şaşırır vicdan oku


Çıkmıyor şer izi yu

Kalbe yerleşiyor kuşku

Sarıyor tembelce uyku

Gelsin diye ömrün sonu!



Hani bu dünyadan ayrılışın huzuru bulmak için garantisi olsa

Kim bu dünyada yaşamak ister ki…

Lakin bu dünyada aramak da çare olmuyor beklentiye!


Neyi bekliyoruz, ne umuyoruz, kime ne sunuyoruz… Bir kusuru düzeltebildin mi bugün, kimseye duyurmadan!  Ben elbisesini yaktın mı bir cehennem ocağında…  Eğer bu dediklerim olmuyorsa sizin yaşadığınız bir nefes soluk olsa gerek.  Doğdum ve öldüm… Bu dünyada yok oldum. Zamanın çölleşmiş kuraklığında icat ettiğiniz ne varsa kumlara modüle etmiş sizi, unutulmuşsunuz!


Hani desen ki, ben hep anılsam, kimse beni unutmasa, neymişim dese… Bana ne faydası var diyebilirsin. İyilik yap ama karşılık bulma, öyleyse madem iyilikten bana ne de… Hani kötülük peşinde koş, kirlendikçe aksın ırmağın bataklığa dönüşsün. Öldüremediğin nice sineklerin yuvası olsun. Sıtmadan tutta nice hastalıkları yakıştırsın sana bu tembelliğin ve kaygısızlığın. Hani muradım olsun diye aranırken muradın için çareye odaklanmış muhtaçlık, hayal bile edemediğin yörüngeye mahkum etsin.  Bu acılara değer mi?


Görmekte ısrarın sana huzur mu veriyor? Hayallerin karın mı doyuruyor? Birinin ağzına tıktığın, ders verdiğini sandığın sana ne kazandırıyor? Ne dedinse, ne yazdıysan ne de ısrar ettiysen yok oldu gitti işte… Bu bir anın kodlanmasıyla senin anlayacağın bir şifreyle sonsuzda kayboldu… Zafer kazanmadın. Hani kazansan ne olurdu ki ya… Yağanı gördün, yağmursa rahmet oldu, bombaysa dehşet… Hesap yap dur, bir beklenti içinde bir yöne taraf ol. Övgüler yağdır ders vereceğim diye. Ağzının payını ver, sakın konuşturma… Helal olsun sana… Tiyatro sahnesinde alkışlıyorlar, seyircinin beklentisine cevap vermişsin. Ama sahneden ayrılıp da kendi beklentilerine cevap verenin olmadığını gördüğünde, kimi alkışlayacağını bilmediğinde… Huzurun kaçar, yalnızlık duygusu ile ağlarsın hıçkıra hıçkıra… O yalancıktan güldüğün sahneler, seni uykusuz bırakır, acı verir… 


Gözünle görmekte ki ısrarın neden, dokunamasan ne olur ki? Bir’e götüren ve Onun dediklerini müjde kabul eden bir teslimiyet var ya…  İşte beklentilerini siler atar. Seni mutlu eden başkaları değil, insan değil, doğa değil… Seni sonsuz hayatında mutlu edeceğine inanman gereken ahlak, edep ve terbiye.  Eğer cennette daim hayatın olacaksa ölmeden bütün kötülüğü kalbinden silip atmalısın… Kini, hasedi, gururu, bencilliği… Beklentiyi de!


Bulacaksın kimedir teslimiyet o zaman…


Saffet Kuramaz

( Beklentiler başlıklı yazı safdeha tarafından 20.12.2021 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.