Kayalara vurdukca köpük köpük caglayan dalgalar gibi
Dermani olmayan carpintilari ve sizilari hic dinmeyen
Kendini sessizligi icindekilere sakayip duruyorsa darda dir
vakit
Tesadüflere sansa ihtimallere umut ekip bel baglayarak
Sevgilim ol dedikce isiyan güne, kararan geceye
Sayisiz yalnizliklarin ortasinda cehresi sarkik boynu bükük omzunda
yorgun argin
Dingin
Suskun
Derin…ama …
Omzunda akrebin zuhurundan gecmektedir de zemberek
Bilirsin ben sana vurgun yanginim taraflarindan düse kalka
Bir kül
Bir ivilcim, bir hayret, bir tuhaf alazlanmis belirti, anlasana…
Hem konusan ve hic duymayan televizyon dört duvar radyolari
gibi
Dünkü geceden dünya topragina el sürüp, ayak basiyordur
yarinki kalabaliklar
Yata kalka bitecektir de böylece, kuponsuz kampanyasiz
Erkenci zaman aksamin yolunu arayip sormakta dolanip dururken
Yok o kadar da degil artik saskinligini coktan savusup
gecerek
Sallana sarka bitecektir dagdan bu yana parlayan gün
Camdan iceri kizil cicekleri asarak dolan gün, bitecektir
Agardikca agaran
sekmelerde oturan rengi ihtiyarligin
Her merdiven basamaginda
uzuuun uzun dura dinlene
Öyle veya böyle,
Eli titreyen, ayaklari dizden topuga fersiz mecalsiz
Yürütecek kol,
Yaslanacak omuz,
Tutunacak dal,
Yedirip icirecek sefkat ve sevgiye
Her türden resim bakim onarim tamir ve tedaviyi randevusunda
toplayan
Pörsümüs sinmis dünya göcebesi sessizlikleriyle öyle ya da
böyle,
cürüyen tahtalar ve paslanan dikenli teller arasindan
En yakinlarinin dahi bikmis bezmis usanmisliga yaka silkip
kacaga vurdugu
Gökten ne yagdi da kabul etmedi ki toprak var ya toprak
tesellisine
Uguldayip esen yarali rüzgarlar gibi
Kuru dallar, sararmis otlar titreyecek iklim sürgünü hozanlarda
Beyaz tasa kara yazili merakla, pilanda olan veya olmayan
Yanmis bir kibritin en uygun cöpünü bulup cikarmaya
Uyku halinin bilmem kacinci evresinde suskunlugun dili
bilmedigi alfabelerden
Oldu bile diyecek ve bitecek,
Agir zor ve yarali bir seyrin kanatlarinda cirpinarak ömrünün aksamlarina
Belki varacak, belki ikindi bayirlarindan asagiya dogru
Kopan cigliklarin dünya yükünü yikip birakacak
Üc gün yatak ,
…dördüncüsüne basbaya bildigin toprak…!
Seyfi Karaca……….Ocak / 22