Rengi yok bu matemin alabildiğine
vakur ve ıssız ve yalıtılmışlığın coğrafyasında saklı şairinse tek özlemi var…
Biteviye tartaklanmış iken sözcükler
bahşedilesi bir özgürlük iken hüzün ve kasıtlı kasıtsız sevebilirken şair…
Bir demi yok günün dermanı da yok
Sessizliğin hicabında askıntı nameler
Özdeşi ruhun
Özveri ile dolu iken varlığı umudun…
Bakiyesi ömrün
Derli toplu bir curcuna varsın olsun
Şairin tek öykündüğü: ölüm
Süzgün mealinden
Sarkan bulutun dikiti ve sarkıtı
İçli bir yolculuk filan da değil hani
Ne olmuş ki ne olmuş ki?
Varsın yalnızlık olsun şairin
muhatabı
Kekeleyen cihan
Kat izinde saklı isyanın
O bitimsiz izdiham
Göğün köpüren dalgaları
Denizin bulutları
Ah, be şair, yine mi karıştı aklın?
Kardığın her sözcük müdür dökülen
Yaşında arda kalan yasın
Muadili illa ki olmalı mı şiir?
K/af dağında gezinenler
Ülküsüz ülkesiz yüreği dağlayan itler
Hazzı sevdanın
Haiz olduğu vatan aşkının
Tek zerresine kurban olur şair
Elbet vatan toprağının
Yeri göğü inleten de ayak sesi
Türk olmanın coşkusu
Rabbin izinde kol kanat geren
vatanına milletine
Şair ise konuşlu olduğu kadar
O ulaşılmaz rakımda
Varsın affı olmasın sözcüklerin
Dağların yıkıldığı bir meltem
Dağıstanlı kelamın seyyah türküsü
Aşktır aşk ve vatan sevgisi
Nasıl da eşlik eder gönüller
Hele ki izini sürdü mü insan
Genç nesle de armağan etmişken
Cumhuriyeti
Ata’sı milletin.
Şair, demli mizacında
Çıkan yangında saklı
Kulu olduğu Rabbi
Neferi olduğu Türkiye Cumhuriyeti
Bahşeden evren
Başı gözü üstüne ölüm, şairin
Nasıl ki söz konusu vatan
Ne varlığıdır tasa bildiği
Ne derlediği dizelerdir insanların
kadir kıymeti
Esirgemediği
Ve coşkusu şahlanır
Dağlar yankılanır
Yası da yaşı bir yasa kadar
Ve mağdur değil münzevi bir dere
yatağında saklı adeta ömür
T/aşkın mahcubiyeti yakar da yakar
Şairi yakalar en hassas yerinden
duygular
Hüznüdür alıntısı ömrün
Bekası ülkenin
Elbet şair yalın ayak koşar
Bedeni ve yüreği ve meali
Nasıl da sevgi kokar
Adı Türkiye Cumhuriyeti
Benliğinin demi ve alın teri
Söz verdiği önderi Atatürk
Sözlendiği ülküsü ve ülkesi nasıl da
dirençli ve mert
Işığında saklı hürriyetin
Hür olmanın tek koşulu
Elbet şairdir sadık olan öğretilere
Şiirleri bazen sızısı sızlatan yüreği
Sızan aşktır ve coşkusu ve ruhu
bedeninden
Aşikâr
Ufkudur gölge etmesin de bir Allah’ın
kulu
Ve cüretkâr
Bam teline basarsa düşman
Şair de çağlar milleti de peşinden
koşar
Vatan aşkından büyük ne var ne var?
Asası aşkın
Bayrağı dalgalanır nazlı nazlı
Semalarda saklı ruhu ve sırları
Emsalsizdir coşan yüreği
Tereddütsüz sevdiği ve en önde
koştuğu kadar
Mezar taşına da yazsınlar hani şairin
Çünkü şair en çok Rabbini ve ülkesini
sevdi
Azığı aşk
Basıncı dinmeyen bir umut
Vakur
Bazen ıssız yerli yersiz coşan mutu
Köküne sadıktır
Kök saldığı vatan toprağı
İzinden gittiği kadar Ata’sının
Gizinden derlediği ufku ve umudu…