Makale / Tarihsel Makaleler

Eklenme Tarihi : 10/19/2023
Okunma Sayısı : 279
Yorum Sayısı : 6
Yafa Ve Gazze'nin Tahliyesi, Kıbrıs'ta  Kurulan  İsrail  Devleti.--2. Bölüm--

Osmanlı Devleti I. Dünya Savaşına katıldıktan bir kaç gün sonra Dahiliye Nazırı Talat Paşanın önerisiyle Meclis-i Vükeladan ( Bakanlar Kurulu ) oldukça önemli bir karar çıkarttı: Bu karara göre Filistin'de yaşayan ama Osmanlı uyruğunda olmayan Yahudilere iki şık sunulacaktı: 1- Osmanlı tabiyetine geçmek 2- Osmanlı tabiyetine geçmek istemeyenlerin Filistin'den, hatta Osmanlı topraklarından ihraç edilmesi...
Peki Filistin'de ne kadar Osmanlı uyruğunda Yahudi, ne kadar Osmanlı uyruğunda olmayan Yahudi vardı?
Talat Paşa'ya Filistin'den gelen raporlara göre Filistin'de 1914 Yılı itibariyle 120.000 Yahudi yaşıyordu ve bu sayının sadece %10'u Osmanlı vatandaşı idi.
Bir diğer soru: Neden? Neden Yahudilerin ihracına karar verilmişti?
İki sebepten: 1- Osmanlı tebaası olmayan Yahudiler - her türlü karşı mücadeleye rağmen - Siyonist faaliyetlerine devam ediyorlardı ki bu, Osmanlı Devleti için büyük bir tehlikeydi 2- Yahudiler Osmanlı tebaasına geçerse düşman devletler Yahudileri bahane ederek iç işlerimize karışamayacaklardı [ Kırım Harbinden ders almıştı Osmanlı Devleti. ]
Bu karar uygulandı mı?
Bu karar çok cüz'i oranda uygulandı. Çünkü her şeyden önce Almanya ve Avusturya- Macaristan gibi I. Dünya Savaşında müttefikimiz olan devletler '' Bizim vatandaşlarımızı zorla Osmanlı vatandaşı yapamazsın.'' Deyince ''Tamam sizinkiler hariç olsun.'' Dedik. Daha sonra Osmanlı Yahudileri Hahambaşısı Haim Nahum bastırdı '' Rus Yahudilerine dokunmayın.'' Diye, ona da ''Ayıp ettin, seni mi kıracağız?'' dedik ve Rus Yahudilerini de muaf tuttuk [ Yabancı devletlerin Yahudilerinin çok büyük kısmı Rus Yahudileriydi zaten ] Sonra bir rica daha geldi: ''Kendisi Osmanlı vatandaşı ama kocası bir başka devletin vatandaşı olan kadınları ve tabii ki ailelerini de dağıtmayın. Yazıktır, günahtır.'' Padişah V. Mehmet Reşat'ın uzun süreden beri çektiği bir hastalıktan kurtulması şerefine ona da '' Eyvallah '' Dedik.
''Eeee o zaman bu kanun hiç uygulanmadı desenize.''Dediğinizi duyar gibiyim. Hayır uygulandı. Uygulanmasına uygulandı ama bakın nasıl?
1914 Yılının Hanukah Bayramında ( Bir Yahudi Bayramı olup Kasım ayı sonlarında kutlanır. ) Filistin Kolonosindeki 2000 Yahudi, Şam'a, toplamda 11.277 Yahudi de yine 1914 Hanukah bayramı ve 1915 Fısıh Bayramında ( Hamursuz Bayramı da denir ve Nisan'ın 14'ünde başlar bu bayram. ) İskenderiye'ye gönderildi. Yani Osmanlı toprakları haricine gönderilen Yahudi olmadığı gibi başta 108.000 Yahudi'nin Osmanlı topraklarından ihraç edilmesi ( ya da Osmanlı vatandaşlığına geçmesi ) planlanmışken sadece 13.277 Osmanlı uyruğunda olmayan Yahudi, Filistin topraklarından ihraç edilmişti.
Bu kadarcık bir ihracın bile Avrupa'da ve ABD'de çok büyük yankılara sebep olduğunu söylemeye sanırım gerek yok.
Cemal Paşa IV. Ordu Komutanı olarak Filistin'e geldikten sonra durumu inceledi ve Talat Paşaya Filistin'deki Siyonist faaliyetler ve alınması gereken tedbirle ilgili bir telgraf gönderdi: '' “Bunlar, Arz-ı Filistin için cidden bir afet. Yafa’da müstakil bir mahkeme tesis edecek kadar tevsi-i istiklal [geniş bağımsızlık] etmişler. Benim fikrim, kemal-i istical [çok acil olarak] ile bir kanun yapmalı” Dedikten sonra bu kanunun nasıl bir kanun olması gerektiği hususunu da altı madde halinde teklif etti.
Cemal Paşaya göre çıkartılacak bir kanunla özet olarak şu öneriler sunuluyordu:
1- Yabancı ülkelerin vatandaşları olan Yahudiler, Osmanlı tabiyetine geçseler bile Filistin'e sokulmayacaklar.
2- Yahudilerin Filistin'de koloni kurmalarına izin verilmeyecek.
3- Filistin dışında Osmanlı ülkesinin başka bölgelerine hicret etmek isteyen Yahudilere kolaylıklar sağlanacak.
Talat Paşa ise, “Musevilik Âlemini aleyhimize çevirecek hem de Amerika muhitinde su-i tesir hâsıl eyleyecektir...” düşüncesiyle bu teklifi kabul etmedi. Ancak yine de “Bu mütalaatımda bir rahmet görürseniz yeni kararınızdan beni haberdar ediniz.” diyerek tehcire açık bir kapı bıraktı.
Talat Paşa daha sonra 8 Nisan 1915 Tarihinde Cemal Paşa ve bölge mutasarrıflarına gönderdiği şifreli bir telgrafta şöyle diyordu:
1- Yahudilerin Kudüs, Akka, Nablus livalarıyla Sayda, Sur ve Merciuyun kazalarına yerleşmeleri, mevcut Yahudilerin emlak edinmeleri ve istimlak yapmaları yasaklanacak.
2. Düşman devletler tebaasında bulunan Yahudilerin Mayısın sonuna kadar Osmanlı tabiiyetine geçmeleri istenecek, uyruk değiştirme işlemi bitmeyenlere geçici vesikalar verilecek.
3. Yahudilerin uyruk değiştirme işlemleri ve ikamet tezkereleri bizzat teftiş edilecek. Bu hususta yolsuzlukta bulunan memurlar, divan-ı örfilere havale edilecek.
Osmanlı Hükümeti, bir yandan Yahudilerle ilgili kanunları düzenlerken bir yandan da Siyonizm’le olan mücadeleyi etkin bir şekilde sürdürdü. Filistin’de David Ben Gurion ve Yitzhak Ben Zvi’nin de aralarında bulunduğu Siyonist liderler tutuklanarak sınır dışı edildi. Emniyet-i Umumiye Müdüriyeti, Kudüs Mutasarrıflığına çektiği bir telgrafla Filistin’e yönelik Yahudi göçlerinin önlenmesini, Yahudilerin silahlanmasına engel olunmasını ve mevcut silahların toplatılmasını emretti. Ayrıca, Beyrut Vilayetine ve Kudüs Mutasarrıflığına gönderdiği telgrafta, liva ve vilayet dâhilinde bulunan Siyonistlerin hüviyet ve fotoğraflarının ivedi bir şekilde tespit edilerek bildirilmesini istedi. Bunun üzerine Cemal Paşa, 1916’nın sonlarına doğru Yahudi kolonilerinde ve Telaviv’de yaşayan birçok Yahudi’nin silahına el koydu. Ayrıca, Siyonizm’le irtibatı sabit olan birçok Siyonist’i tutuklayarak Anadolu’nun değişik şehirlerine sürgün etti.
26 Mart 1917'de İngilizlerin Gazze'ye saldırıları ve asker- sivil ayırımı gözetmeksizin şehri bombalamaları her ne kadar püskürtüldüyse de verilen kayıplar sebebiyle Cemal Paşa kendi inisiyatifini kullanarak Gazze ve Yafa'daki sivil halkın tamamen tahliye edilmesine karar verdi. Ancak çiftçilik ve tarımla uğraşanları ve fabrika işletenleri bu tahliyeden muaf tuttu. ( Tahliyeye Yahudilerin yanı sıra Türkler ve Araplar da dahildi. )
Evet... Gazze ve Yafa'daki siviller tamamen tahliye edildi ve Cemal Paşa'ya göre Yahudiler bir daha bu şehirlere geri dönmemeliydi.
Yerli ve yabancı kaynaklara göre Gazze’den tahliye edilenlerin sayısı çok azı Yahudi olmak üzere 30.000 civarındaydı. Yafa’dan ise 7.000’i Yahudi olmak üzere 40.000 bin kişi tahliye edildi.
Talat Paşa 16 Haziran 1917'de Cemal Paşa'ya Gazze ve Yafa'dan tahliye edilenlerin geri dönüşlerine ilişkin düşüncelerini sordu. Cemal Paşa ise askeri nedenlerle bunun mümkün olmadığı cevabını verdi.
İşin doğrusu Cemal Paşa, Kudüs'ü de Müslüman olmayan tüm unsurlardan temizleme düşüncesindeydi ve askeri sebepleri ileri sürerek Kudüs'ü önce tamamen tahliye etmek, sonrasında Yahudi ve Hıristiyan hiç bir insana ister Osmanlı tebaası olsun ister olmasın Kudüs'e geri dönme izni vermemek taraftarıydı ama onun bu fikirlerinden haberdar olan Genel Kurmay Başkan Vekili ve Harbiye Nazırı Enver Paşa '' Sakın ha !'' Diyordu.
1915 Ermeni Tehciri tüm Avrupa'yı ve ABD'yi ayağa kaldırıp dünyayı Osmanlı aleyhine döndürmüşken bir de Yahudi tehciri, fazlasıyla başımızı ağırtabilirdi Enver Paşaya göre.
İşte bu sebeple Kudüs'te bir Yahudi veya Hıristiyan tehciri gerçekleşmese de sonuçta Osmanlı tabiyetine geçmek istemeyen yaklaşık 14.000 Yahudi'nin Gazze ve Yafa'dan sürgün edilmesi Dünya kamuoyunda '' Yahudi Soykırımı '' olarak adlandırıldı ve Türkler aleyhine kıyametleri kopardılar.
11 Aralık 1917'de İngiliz Generali Allenby, Kudüs'e girdi.
Allenby daha sonra 23 Eylül 1918’de Hayfa’yı, 1 Ekim 1918’de Şam’ı, 8 Ekim 1918’de Beyrut’u ele geçirdi. 30 Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşmasından sonra Yahudileri Filistin ve Kudüs'ten sürüp çıkarmak artık hayal oldu.
Peki Kıbrıs'ta Kurulan Yahudi Devleti? O neyin nesiydi?
Oraya da geleceğiz gelecek bölümlerde inşallah.
( Yafa Ve Gazze'nin Tahliyesi, Kıbrıs'ta Kurulan İsrail Devleti.--2. Bölüm-- başlıklı yazı Sami Biber tarafından 10/19/2023 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.