Masumiyet Müzesi Ve Sevgili Mektebim...






 

 

 

 

 

Özümsediğim muhteşem bir yolculuktu hayatımın koskocaman yedi senesinin geçtiği mektebim…

Sahip olup olacağım her şeye de sahip idim:

Kitaplarım, öğretmenlerim ve delicesine sevdiğim arkadaşlarım ve taraflarınca sevildiğime öylesine emindim ki…

Dünün ve mazinin sürmanşeti:

Ve bir gün mezuniyetimden uzun zaman sonra, hayatta sahip olup olacağım tek dostumdan duyduğum acı gerçekle öylesine sarsıldım ki:

Ve anladım ki:

Ne eski mektebim ne de sınıf arkadaşlarım ve dost bildiğim o şahıs bana asla yar olmamışlar…

Uzun bir hikâyesi vardır bu olayın ve kaleme de aldım pek çok kere…

Tarafıma gelen bir mektup:

Başkasının yazdığına inandırıldığım bir aşk mektubu oysaki yazanlar benim en yakın dostlarım ve sınıf arkadaşlarımmış meğer.

Geçmişe mazi…

Ve hayatımın en güzel yedi senesinin geçtiği mektebim:

Her önünden geçtiğimde içimde yanmayı sürdüren bir alev sönmek bilmeyen de bir yangın…

 

İhtimamla ölebilirim şimdi belki kifayetsiz bir faniyim lakin cesedimden arda kalan külü de saklı tutun hani yazılası her güftede soyutlandığım kadar da hayatın her izleğinde izlediğim yol kadar izindeyim de gizin ve muteber bir naaş olmanın da ötesinde şahsına münhasır o sessizlikle ve izdihamla gömüleceğimden yana da yok iken şüphem…

 

 

 

 

Demini de eksik tutmayın çayımın

Soğusa bile ısıtmayın

Yoksa nasıl yakışır cansız bedenime…

 

Yüzüm solgun mahzun mademki

Yaşadığım sürece görmediğim kadar gün yüzü

Gül mizaçlı şiirlerime de yakışan bir hüzünle

Yaktığım kadar yandığım ateşin ferinde

Solmam nasıl ki an meselesi

Yaşadığım mabedimin akan çatısında

Bazen tarafınca ıslatıldığım ahmakıslatan

Ve işte nemimle namımla bana değil mi ki budur yakışan.

 

Beyitler örülesi bir mezar taşı:

Adında yoksun adımladığım kadar taşa tutulduğum

Nasıl ki bu denli yoğun bir gözyaşı

Gözünden tanıdığım melun zalim ve şeytan

Taşladığım kadar zulmü meşk eylemiş kim ise kendine

Körüklü yalnızlığın

Bodoslama sevip de yazdıklarımın nezdinde

Eşref saatimde ölmeyi de şerh düşmüşken

Yazıp yazacağım o son vasiyetime

 

Mevsimler delişmen, delik ceplerimden

Firar eden evhamlı suretler

Bense surelerin ihtişamında yaşadığımdan da fazlası

İle hemhal

Geçkin ve bıçkın o esen soğuk rüzgâr

Oto garı yüreğimin

Kör noktası yaşadığım menzilin

Siperim

Sakarlığım

Sektiğim kadar da bir heceden diğerine

Meylettiğim ne ki?

 

Meşk eylediğim hüznün izdivacına nail

Nasıl ki metruk bir gezegenim

Olmadığım kadar da uydusu hercai gölgelerin

Uyumsuz addedilen nazenin benliğim

Ve işte nasıl da infilak etti belgeler duygular…

 

Alt belleğin kilitli çekmecesinde yedeğini aldığım ruhumun

Yazdığım ne varsa

Varsa yoksa sevdiklerimi tensiye ettiğim

Ruhun şarıl şarıl akan çeşmesi

Misalsiz mesnetsiz ithamlardan da almışken nasibimi

Medeniyet ve masumiyet müzesinde saklı

O kırık oyuncaklar gibi

Kalbimi de sergileyin

Hiç gezmediğim hiç görmediğim o müzede.

 

Unutulmuşlar abidesinde saklı devingen hüzünle

Meşru bir sevincin talibi olsam da bir ömür

Gayri safi milli hasılasında saklıyım hüzün denen gergefin

İzdihamında içine düşülesi yastayım

Yaşım her ne kadar kemale ermiş olsa da

Büyümeyi ertelemiş bir anne kuzusu

Meylettiğim kadar melediğim

Mealimde saklı iksirli şerbetin tadında

Unutulmuşluğum kadar

Umarsızlığında cihanın

Savruk bir rüzgâr ile cenk ettiğim kadarım

 

Ne cahil ne cühela

Bilmeseniz bile söylüyorum:

Ben, babamın doğduğu asla ölmediği bir yaştayım

Naaştayım da nazımla niyazımla

Eksik etekli bir hicran addedilen kimliğim

Ve içinde saklandığım kale duvarlarından

Sızan sefil kalemimin izinde

Sür git menkıbem methiyen yazdığım her hikâye

Cüret edebildiğim kadar sevdiğim

Cümleten uğurlar ola

Ruhumda saklı eski günlerim, sevgili mektebim…

 

 

 

 

 


( Masumiyet Müzesi Ve Sevgili Mektebim... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 4.01.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.