Bu ilk değil, hafız ama bil ki
sonuncudur sonucudur mademki hayatın sonlandırsın da yeter ki yüce Rabbim…
Ölümlerden ölüm beğendim
İlk değildi öykündüğüm ölüm
Ve işte üstüne basa basa
dillendirdim.
Ben yağmurum ve dinmem
Ben karım:
Yağarım
Ve bir diğerine de asla dokunmazken
her zerrem.
Ben muallimeyim öncemde:
Sektim
Eğitim yuvalarında:
Okulu ev bildim
Okudum ve okuttuğum ve okuyacağım da
illa ki:
Mademki vasiyetimdir bu yazılası
Son şiirimle al beni yanına yüce
Rabbim
Sefasını süremediğim kadar hayatın
Cefasıyla sınandığım kadar her renge
denk düşerim
Yaşadığım kabir azabım
Yaşatılan ölümse binlerce kere
Ziyan
Olmuşsa nedir hem hayatım?
Ölümün teşrifi
Önsezilerimde saklı sevgi ve vatan
sevdamda
Saklıdır bak bu isyanım
Asla kâfi değildir
Öldüğü kadar Mehmet’im
Hiç ölmediğim kadar ölgündür günüm
Gün ışığım
Işıyan gözlerim
Askıda ekmeğim ben
Askıntı olan hüzünle iştigal
Askıda simidim ben
Askıda ölümüm ben…
Ben yaralı bir çocuğum
Ve yetim
Ve nice yitim
Ben anasının göz bebeği
Efkârın dağında gezindiğim kadar da
bir ilkim belki de:
Mehmet’imin yerine al beni
Koy beni kabrime yüce Mevla’m.
Kadirşinastır yüreğim
Kayda aldığım iç sesim
Ve makberim
Ve duygularım ki mahşeri kalabalığın
Öncüsü iken şiirlerim
İçtimadayım
İstişarede
Nöbete kaldığım bir ömür ne ki?
Sönmüşken feri yiğidimin
Neferiyim de sevginin
Ve ülkemin
Ve ülkümün
Ve ben Atatürk’ün izinde
Atatürk’ün askeri
İzafi değildir de varlığım
Yeter ki düşsün yolum
Şehadete.
Öncem yok benim
Benim bir çocuğum da yok madem
Ama derindir acım ve matemim
Mabedimse mezarım
Makul olan en yakın ölüm
Askerimden önce
Ant içtim üstüne kutsal kitabımın
Ar bildiğim kadar alın yazımı
Arz ediyorum fermanımı
Rabbim al beni yanına
Bin kere ölmektense varsım öleyim
İlk ve son kere
İçeyim de şehadet şerbetini
Ben hakkını ödeyemem devletimin
ülkemin
Ülkümle
Otağı kurduğum gökte saklı bir bulut
misali
Mizacımdır sevgim vatan sevdam
Al beni yanına yüce Rabbim
Varsın olsun ben öleyim bu gün
Mehmetçiğimin yerine
Varsın sadece anam tutsun yasımı
Sen tut yeter ki elimden
Ve elinden her annenin
Yeter ki kurban vermesin toprağa…