Bırak

*
bırak
çiçek açsın bu taze tomurcuk
her sonu bir başlangıca 
her başlangıcı bir dirilişe bırak
her toğumu bir fidana
her fidan bir ağaca …

bırak 
geceyi gündüze
ayı güneşe 
kışı bahara
etrafa savrulan güller
her gece canlansın rüyalarında

sıcak odanda yağan kar tanelerini seyrederken 
bırak …soğuktan donanlar aklına düşsün
soğukta donan çocuklar
bırak …rüyalarına girsin
boğazın düğümlensin
kabuslar vursun gecelerini

eğer bir alıcı çıksaydı neyin karşılığında verirdin hayatını
ne karşılığında dünyadan gitmeye razı olurdun
eğer  bir alıcısı çıksaydı neyin karşılığında sevdiklerinden ayrılırdın
geçmişi ve geleceği unutarak her şeyini feda ederdin 
neyin karşılığında…

yoksa canını hiçbir bedel karşılığında feda etmez miydin
hiçbir acı
hiçbir sızı ve ızdırap çekmeden 
sakin bedenindeki
sakin ruhunla 
hiçbir değiş tokuşa razı olmadan
gözlerin kapalı
kulakların tıkalı
kendi dünyanda rahat bir hayatı mı tercih ederdin
rahat bir şekilde mi geçirmek isterdin ömrünü

dondurucu soğukların ayazında 
bin bir tuzakla dolu gecelerin karalığında 
üzerine doğrulan namluların korkusuyla
sığınacak bir yer arayan yavrucağın 
Allah yolunda savaşan bir gazzelinin yerinde olmak
aklına gelmez mi hiç

gözleri önünde yavrusuna kıyılan bir annenin
çaresizce haykırışları çınlamadı mı kulaklarında
kaybolmuş ailesini yana yakıla arayan  
yanaklarından billur gözyaşları dökülen 
o çocukları görmedin mi  hiç

her şeyden habersiz oyuncaklarıyla oynayan sabinin
hayatını karartan siyonistin
silahının namlusunu hissetmedin mi hiç alnında

namusuna uzanan eli görme bahtsızlığına uğramış insanın
kıvrım kıvrım kıvranışı hiç gözlerinde canlandı mı
gözlerin nemlenip 
ağladın mı hiç

yoksa canını hiçbir bedelle ölçülemeyecek kadar 
kıymetli mi bulursun
yoksa dünyanın gelip geçici heveslerinden mahrum kalmak mı 
korkutuyor seni

eğer bir alıcısı çıksaydı 
neyin karşılığında verirdin sahip olduğun imkanları
 ne karşılığında servetini harcayıp fakirliğe razı olurdun
servetine biçtiğin bedel ne

zalimin zülmüne karşı mı
mazlumun ahını dindirmek için mi
yoksa daha fazla paraya karşılık mı
feda ederdin elindeki her şeyi

yıkılmış harebe binaların köşelerinde 
buz kesmiş el ve ayak parmakları ile
oradan oraya koşan  
ısınmaya çalışan gazzeli çocukların 
açlıktan fersiz düşmüş bedenleriyle
her türlü yardıma muhtaç insanların
garip ve mahzun halleriyle
hallenip
göz yaşlarından ne kadarını feda edebilirsin

hangi duygu sağanağı ruhunda sızılar başlatır
gönlünde sevgi tomurcukları yeşertir 
diriliş muştusunun habercisi olur 

beş vakit namazında secdede
birkaç damla yaş bırakabildin mi
ellerini açıp gönülden yalvararak 
yüreğin burkularak 
gazzeyi kudüsü filistini… hatırlayarak
dualarına onları ortak ettin mi 

uykuların kaçtı mı hiç
iştahın kesildi mi
ayaklarının bağı çözüldü mü
on binlerce insanın hunharca katledildiğini 
duyarken
görürken
acı ve kederle dağlandı mı ciğerlerin
yanık kokusunu alabildin mi hiç

komşun aç iken sen ne kadar tok olabilir 
ne zamana kadar öyle duyarsız kalabilirsin
kardeşin ağlarken sen ne vakte kadar 
ondan habersiz gülebilirsin 

bir alıcısı çıksaydı neyin karşılığında verirdin mutluluğunu
gülüşünü
kahkahalarını…
hangi acıya 
hangi gözyaşına 
neyin karşılığında talip olurdun

yağmur yağar sağanak  halinde
sırılsıklam olmuş bedenlerin kurumasına 
fırsat vermez gözyaşları

kurşun yağar sağanak halinde
delik deşik olmuş cesetlerin gömülmesine 
izin vermez şarapnel parçaları

gazze canlanır her gece rüyalarda 
mescid-i aksa yıkılır 
akla geldikçe her gün 
her an sen yıkılırsın
ayakların kırılmışcasına

aczin 
çaresizliğin verdiği ızdırapdan kurtar bizi Allah’ım
tut elimizden kaldır ayağa
Sana inananları 
Senin uğrunda can feda edenleri 
zalimlerin ayakları altında çiğnetme

gözü yaşlı yetimler aşkına
bağrı yanık analar aşkına
Sana inanıyor diye vücutları lime lime edilmiş
şehitler aşkına

yine aminler inlesin kubbelerde
yine aminler dökülsün dudaklardan
gazzeden
şehitler diyarından bin cami açılsın ibadetlere
yine tekbirlere
yine niyazlara

yine minarelerden yükselsin ezanlar
inletsin dört biryanı
Allah’u Ekber nidaları
Sana açılan eller 
Sana açılan gönüller aşkına
Medet Yarab…
yardım et Allah’ım


redfer
( Bırak başlıklı yazı redfer tarafından 10.03.2024 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.