Dilde adın hece hece sarf edip,
Üç kuruşa satacağım yasını.
Isdıraba anıları zarf edip,
Kapatsam da silemedim pasını.
Bir tek ben mi tutacağım yasını?
Gözyaşımı hapsettiğim kafeste,
Çığlıkları sakladığım nefeste,
Kan ağladı vazodaki gül deste,
Taşımadın adamlığın hasını,
Bir tek ben mi tutacağım yasını?
Kaybolacak bütün gizem son mutla, *
Işığını söndürdüğün umutla,
Sellerine “Yık!” dediğin komutla,
Masken düşüp kaybettiğin asını,
Bir tek ben mi tutacağım yasını?
Sığmadığın kalbimdeki cihanda,
Kapıldığın sele dönen tufanda,
Sürüklenip girdiğin o buhranda,
Kalpten düşen bomboş gönül tasını,
Bir tek ben mi tutacağım yasını?
Damla damla, akıttığın yaşımdan,
Af dileme boşa çekil başımdan,
Ne istedin yıkık mezar taşımdan
Bundan sonra atacağım yasını,
Bir tek ben mi tutacağım yasını?
16.3.2024.
Berlin-Kudret Merttürk
*mut:bütün özlemlerin eksiksiz
ve sürekli olarak yerine gelmesinden
duyulan kıvanç, kut, saadet