VUSLATA YETMEZ ÖMRÜM
Hangi mevsim getirdi seni
avuçlarıma
Vasiyetimdir diye aşk yalan
yazıyorken
Hilelerle süslenmiş o sinsi
suçlarına
Ortak mı edeceksin maziyi
çiziyorken
Hatırlar mısın bilmem
vakitsiz bela gibi
Mazimi dar etmiştin yaşadığım
yıllara
Senden ayrıldığım gün sanki
kerbela gibi
Parçalandı yüreğim kan
sıçradı yollara
Gönlüme savaş açtım seni
unutsun diye
Biçare kaldım her an
titriyorken ellerim
Kaç güzele yalvardım beni
avutsun diye
Gözlerine bakınca zehir kustu
dillerim
Riyakâr umutlara bel
bağladıkça gönlüm
Alçak diye haykırdım sensiz
geçen her an’a
Gözlerimi kapayıp kan
ağladıkça gönlüm
Kaç ahu zar sığdırdım sensiz
geçen zamana
Eğer gözlerinde ki, o bakış
olmasaydı
Yağladığım urganı boynuma
takardım ben
Yâda aşkın kor gibi kalbime
dolmasaydı
Hiç kimseye acımaz kendimi
yakardım ben
Kadere razı oldum hayır var
diye şerde
Bil ki senle başladı çilesi
bitmez ömrüm
Nasıl olsa hesabı vereceksin
mahşerde
Zaten kalmadı vakit vuslata yetmez ömrüm
Muzaffet Tekbıyık
Muzaffer TEKBIYIK