İŞTE CENNET ÇADIRI
Çok zulüm gördü dünya, çok
zalim geçti yere
Bu feci gidiş bizi
düşündürmez bir kere
Hakk’a sırtını dönme ey gönlü
taş kesilen
Vakit sona erince, sende
olursun meyyit
İnkârla ye-se düşen, bir gün
yanar fiilen
Me’yus olma hâlini yazar iki
mukayyit
Mahşerde anlatacak günahkâr
hallerini
Dilin susar görürsün konuşan
ellerini
Nefsin iblise uymuş seni hep
bozmaktadır
Bak Kira men kâtibin ne günah yazmaktadır
Tövbeye gel ey insan diz çök
Mevla önünde
Belki affeder Rahman seni de
din gününde
Har vurup duruyorsun harman
savurur gibi
Musalli’yle işin yok yüreğin
olmuş çorak
Ebedi geleceğe sanki gem
vurur gibi
Kaybetme idrakini inkârla
alçalarak
Boşanıp zincirinden kabından
taşıyorsun
Yaşadığını sanıp bire on
düşüyorsun
Galeyanla alkışlar seni üç beş
maskara
Yetsin artık inkârın ey
zavallı fukara
Bâtıl yolu bırak koş, Rahim
olan Rabbine
Belki affeder el Hak dönersen
Habib’ine
Uyan yıllarca süren
zulmetleri yıkarak
Bu derdi cehaletten bu
kölelikten kurtul
Nefis denen iblisi tekbirle
susturarak
Kara toprak altına girme
günahkâr maktul
Müebbed bir hayatı hür
vicdanınla sustur
Ya İlahi diyerek şeytanlara
kan kustur
Kitabullah’a sarıl gecenin
her sabahı
Nefsine uyanların mahşerde
yok felâhı
İsyanı bırak başla, yaratanın
adıyla
Belki affeder Rabbin seni en
lâyıkıyla
Cisminin habisiyle
kirlenmeden yeryüzü
Küfrün sefil elleri kovulsun
her anından
Belki sayende güler üç beş
yetimin yüzü
Tefrikaya düşmeden kurtul şu
bühtanından
Yaşadığın o âlem inan cinnet
çadırı
Dön yüzünü Mevla’ya işte
cennet çadırı
Hakka koşanlar bilir sorma
bana nasıl bu
Güzelliği îmanda bir tılsımlı
fasıl bu
Secdeyle yalvar O’na
yumuşasın vicdanın
Belki affeder seni yüce
havf’ı Yezdan’ın
Muzaffer TEKBIYIK
Gülleri solmaz sanma, kısadır ömrü sizden
Bu toprak kaç padişah, Süleyman aldı bizden
Belki her gün yüzlerce, can ister hepimizden