Yıllardır gençlerimizi çeşitli sınavlara tabi tutuyor, onların kendilerine uygun mesleği seçmeleri için ellerinden geleni yapmalarına imkan sağlıyoruz. Ülke şartlarımız bu zamandaki gibi devam ettiği müddetçe de sınavlara girmeden herhangi bir meslek dalında eğitim almayı hak etmek mümkün olamayacak.

    Kısacık dünya hayatında saygın bir meslek sahibi olup rahat bir yaşam sürmek için sonu gelmez sınavlara hazırlanıp soru kitapçıklarının önünde saatlerce ter döküyoruz. Elde ettiğimiz başarının geçerlilik süresi ortalama elli altmış yılı geçmiyor ne yazık ki. Dünyanın en başarılı insanı bile olsak, ahirete dönük olmayan başarılarımız, bize  can kafesten çıkıncaya kadar itibar ve rahatlık kazandıracaktır. Peki can kafesten çıkıp emanet olan bedenimiz geri alınınca ne olacak. Kaçınılması imkansız olan bu durum ortaya çıkınca karşılaşacağımız sınavda başarılı olabilecek miyiz. İşte benim de üzerinde durmak istediğim konu bu.

    İnanan insanlar olarak biz biliyoruz ki ölüm bir son değil, hatta yeni bir başlangıç. Farklı bir yaşamın, ebedi bir hayatın başlangıcı. O hayatta mutluluğu yakalamak da öldükten sonraki sınavı kazanmamıza, sorulan sorulara doğru cevaplar vermemize bağlı.

   Soğuk bedenimiz kabre konulur konulmaz sorular sorulmaya başlanacak. Rabbin kim? Peygamberin kim? Kitabın ne? Dinin ne?... Bu soruları bilmek çok kolay diye düşünenler olacaktır; ancak işin aslı öyle değil. Allah’ı Rab kabul ettiğini söyleyip onun istediği bir yaşam sürmeyen, "Rabbim Allah!" diyemeyecek, Hz Muhammed (sav)’i peygamber olarak kabul ettiğini söyleyip onun yolundan gitmeyen, "Peygamberim Hz Muhammed! (sav)" diyemeyecek.

   Başımızı iki elimizin arasına alıp düşünme vaktidir. Yıllardır girdiğimiz sınavlar için çok değerli vakitlerimizi, binlerce liramızı cömertçe harcadık. Bu imtihanlarla kıyaslanamayacak kadar önemli olan bir sınav için, ahiret sınavı için, ne kadar gayret gösterdik. Yılın hangi vakitlerini, haftanın hangi günlerini, günün hangi saatlerini bu sınava hazırlık yapmak için feda ettik. Bu sınavda gerekli olan materyal için kaç lira harcadık. Bu imtihandan geçebilmek için neleri göze aldık. Bu büyük imtihan için hiç uykusuz kaldık mı?

   Yurt çapında hatta dünya çapında bir seferberlik ilan etmeliyiz. Cennete girmenin yollarını öğreten kurslar açmalıyız. Bunun için devasa binalardan oluşan dershanelerimiz olmalı. İnsanlarımız hiç aksatmadan derslere devam etmeli.

   Ben hac ve umre olayını bu yönüyle önemsiyorum.. Bunlar ahiret hayatındaki sınavı kazanmak için kayıt olacağımız kurslardır, birer dershanedir aslında. Bu dershanenin derslerini takip ettiğinizde niçin Allah’tan başkasına kul olmamanız gerektiğini, niçin Allah’ın Peygamberi Hz Muhammed’in yolundan gitmeniz gerektiğini, niçin Allah’ın kitabı Kur’anı hayat rehberi olarak kabul etmeniz gerektiğini kavrıyorsunuz. Ondan sonra kendinize yepyeni bir yaşam biçimi belirliyorsunuz.

   Hac veya umre, birçok kişinin zannettiği gibi sadece günah çıkarma fırsatı değil; aslında yönünü Rabbine yönelterek dosdoğru bir kul olma fırsatıdır. Bu yüzden hacca veya umreye ne kadar genç yaşta gidilirse o kadar iyi olur.

    Günahlarım biriksin de hacca gider hepsini temizlerim düşüncesi İslam’ın ruhuna aykırıdır. “O kadar para harcayacağım, hiç olmazsa daha fazla günahıma kefaret olsun. Hem daha gencim, kim bilir daha ne günahlar işleyeceğim.” gibi tüccar mantığıyla ibadetlere yaklaşamayız. Zaten günahlardan temizlenmek için hac veya umre şart değil ki. Samimi bir kalp ile Allah’a tevbe eden kişiyi Allah (cc) affediyor. Önemli olan hayatımıza çeki düzen vermek.  İstikametimizi ne kadar erken düzeltirsek o kadar kazançlı bir hayat süreceğiz.

    Bilinçsiz bir özentinin yansıması neticesinde gençlerimizi Avrupa'ya veya Amerika'ya seyahate gönderiyoruz. Öncelikli olarak İslam'ın doğduğu o mübarek topraklara göndermemiz daha doğru olmaz mıydı. O topraklara yüz sürmüş kimi gördüysem onun üzerinde olumlu bir etki bıraktığına şahit oldum. Bundan dolayı imkanı olan herkese haccı veya umreyi tavsiye ediyorum. Bir an önce bahsi geçen eğitimi almak lazım vesselam.

( Cennete Giriş Sınavına Hazırlık Kursları başlıklı yazı AbdullahGndm tarafından 8/5/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.