Gittiğin yerlerin adını koy ne olur.
Artık isimsiz şehirlere yalvarmaktan bıktım.
Beynimdeki bu cevapsız kalan sorulara anlam kazandır.
Yüreğimdeki çığlıkları duy ne olur.
Şimdi yoksun ey sevgili kimlere sığınırım.
Hangi suçun bedelini çektiriyorsun bana.
Sensizliğin ölüm olduğunu bilmiyor musun?
Boğmuyor mu sanıyorsun sensiz aldığım her nefes.
Hangi masum günahın bedeli bu,
Ne olur al yanına beni
Gittin ve yalnız gözlerin kaldı
Yüreğimdeki yangınlarla birlikte,
Ne olur sil gözümden akan bu mahzun yaşları.
Sensizlikte zindan bu dünya bana.


Artık aydın olmayacak hiçbir sabahım,
Elem ve keder
Başka hiçbir şey olmayacak yarınlarımda hiçbir şey…
Kalbim eskisi gibi atmayacak yokluğunda,
Hep tekleyecek sanki pili bitiş saat gibi.
Söyle ey sevgili sen neresindesin bu hayatın,
Ve ben neresindeyim zamanın,
Tahmin edebilir misin sensiz kaç gece yaşayabileceğimi?
Al götür beni gittiğin yerlere,
Tut ellerimden,
Bırakma beni buralarda bir başıma,
Korkuyorum kendimden,
Yenilirsem eğer bu sevdama,
Hiç aldırmadan kıyarım bu canıma…



Ben sana gel demeden geldin
Ve gelişinle hayatıma renk katmıştın…
Bir anda her şey anlam kazanmıştı,
Gözlerinde sevgiyi,
Gülüşünde sıcaklığı hissettirmiştin bana,
Ve şimdi git bile demedim ki sana gittin,
Hep ilk sözü sen söylerdin,
En son sözü de sen söyledin acımadan,
En büyük hatıraları götürdün yanında,
Hiçbir şey bırakmadın bana benden yana geride,
Bari giderken bıraksaydın bir köşeye kalbimi,
Belki yeniden aşık olur,
Belki de yeniden kanatlanırdı sevdalı yüreklere…
Oysa yokluğunda depremler geçiriyor bedenim,
Viraneye döndü bu sessiz gidişinle.


Biliyorum şimdi sen uzak diyarlarda,
Adını bilmediğim sevdalara,
Tahammül edemeyeceğim aşklara yelken açtın,
Ben bıraktığın yerde acıya gülümsüyorum.
Merhaba diyorum sensiz hayata,
Hasretine tutsak ve esaret yarınlarıma,
Gözlerimdeki nemle merhaba diyorum sadece.
Nedense yine de kızamıyorum sana,
Kelimeler bir buruk çıkıyor dilimden,
Ve ben acı acı gülümsüyor,
Beddualar etmiyorsam,
Hep sana olan aşkımdandır be gülüm.
Sana olan sevdam sana olan arzularım,
Arşa sığmazken bir de buna hasretini ekledin ya,
Sana hem helal hem de yazıklar olsun diyorum...


Git gidebildiğin yere kadar,
Bakalım bu gidişin sonu nereye varacak,
Bulabilecek misin benim seni sevdiğim kadar seveni?
Acaba kaç kişinin kalbi ismini andığında
Benim çırpınışlarım kadar çırpınacak,
Ben bile kıyamazken dokunmaya ellerine,
Hangi pençeler saldıracak ellerine,
Dön, dön artık be geri sevgili,
Geldiğin yerlerde çiçekler açar,
Karanlık diyarlar renklenir gülüm,
Teselli olmuyor saksımdaki yasemin çiçekleri,
Dön, dön artık be geri sevgili,
Çıldırmak üzereyim bu sensizlik girdabında,
Dedim ya korkuyorum kendimden…
Hasretinden yıkık virane olan bu bedene,
Senin acımadığın gibi bende acımam,
Ve yokluğumla yüceltirim seni…



Ramazan DERELİ
19.08.208 03:25
 
 
Yazı Sahibi
( Sensizlik Girdabı başlıklı yazı ramazan-dere tarafından 8/18/2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.