Küçüklüğümden beri spora meraklıyım. Çeşitli sporlar dallarında kendimi denedim. Çok başarılı olamadım belki.  Yine de sporun çok faydasını gördüm. Şu anki zindeliğimi ilk gençlikte yaptığım sportif çalışmalarıma borçluyum. Sporun insana kazandırdıklarını tartışacak değilim. En azından “işleyen demir ışıldar.” Spor yapan vücut da kendini gösterir. Hele bir de masa başı çalışan insanlar için spor “bengisu” değerinde.  Onların canına can katıyor. Spor yapan bir insan bedenen çevikleşir, ruhen dinlenir ve bütün sorunlarından uzaklaşır. Düzenli spor yapan insanların ise daha sağlıklı bir hayat yaşadıkları şüphesiz.

 

Günümüzde spor başlığı altında yapılan etkinlikleri düşündüğümde “spor” tanımının yeniden yapılması gerektiği konusunda iddialıyım. Çünkü sporun insana bedenen ve ruhen faydalı olması gerekiyor. Bugün spor adı altında yapılan bütün etkinliklere içimden gelerek spor ya da spor müsabakası diyemiyorum. Mesela: Boks iki tane zavallı insan para kazanmak için birbirlerinin yüzüne vuruyorlar. Birbirlerini öldüresiye dövüyorlar. Bu insanlar birbirlerine vurdukça daha mı sağlıklı oluyorlar? Yoksa daha mı ruhları dinlenmiş oluyor? Bu iki insanın birbirlerinin en hassas yerine vurması neyi geliştiriyor? Onlara ya da izleyenlere ne fayda sağlıyor? Hani spor yapan insan daha güçlenirdi daha sağlıklı olurdu? Hâlbuki burada bir diğerine zarar verme söz konusu. Örneğin  boks ile ilgilenen insanlar sürekli yüzlerine ve beyinlerine darbe aldıkları için ölmeseler bile çok kötü sağlık problemleri ile karşılaşabiliyorlar. Aklıma gelen meşhur örnek:  Muhammed Ali Clay. Adam sürekli yüzüne darbe aldığı için şu anda Parkinson hastalığına tutulmuş durumda. Keşke diyorum içimden Sevgili Muhammed Ali sigortalı bir işte çalışsaydı da şu an emekli maaşıyla geçinen bir insan olsaydı. En azından Parkinson hastalığının onun ruhunda ve bedeninde açtığı yaraları hissetmemiş olurdu. Boks gibi insanın yüzüne vurularak yapılan birçok sözde spor var. Kick box, Pankreas, Tayland boksu gibi insanın yüzüne vurularak yapılan sporları yapan sporcular kafalarına aldıkları darbeler yüzünden beyin hücreleri de zarar görüyor. Bu sözde müsabakaların televizyonlarda seyredilmesi de işin cabası. Ben binlerce insanın iki zavallı insanı karşı karşıya getirip “Kim kimi iyi döver.” gibi heyecanlı heyecanlı seyretmelerini kabullenemiyorum. İki tane insan kavga ediyor, birbirlerine vuruyor ve kimse onları ayırmıyor. Demek ki bazı şeyler çok açık olduğu için gizliymiş. İnsanlar alenen birbirlerine kırdırılıyor. İki insan orada zarar görüyor ve yüzlerce binlerce insan çok doğal bir şekilde yüze inen bu darbeleri seyrediyor. Hâlbuki ruh sağlığı yerinde olan insanların onları ayırması gerekmez mi?

Ruh sağlığı düzgün insanların acilen bu sözde sporlar ile mücadele etmesi lazım. İnsanlar birbirlerine bir hiç uğruna zarar verirken kayıtsız kalmak bizim gibi uygar insanlara yakışmaz. Dünyadaki hiçbir maddi değer bir insanın kaşı, gözü veya dudağı kadar değerli değildir. Bu insanlara başka spor olanakları sağlayabiliriz.

Mesut KAYMAKÇI

Edebiyat Öğretmeni

 

 

( İnsan Yüzüne Vurma Sporu başlıklı yazı Mesut Kaymakçı tarafından 19.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.