yoktun…

kollarımda hayâlinle içtim ben bu geceyi

kan gibi sıcacıktın

can gibi sımsıkı saran,

ecel gibi nefes nefestin

bense,Sana vurgun bir katildim

senden çalıp sakladığım anı parçalarına,

maviş yağmurlara dadanandım

ayrılık yüzlü dağlara yasladım sırtımı

buğuluydu gözlerin,sesin gibi

karbeyaz bir sevgiydi yaşayacağımız

ve

sen benim kardelenim olacaktın…çiğdemim…

ateşine dokunduğum…

hayâllerimi yıktın

canım kırıldı

kan sızıyor

canım üşüyor

neşter vurulan yerim acıyor

dışım buz soğuğu

bulutlar geçiyor aynalarımdan

salkım söğütlerim fısıldaşıyor suskunluklarımda

nasıl unuturum;kırılan dallarımdan damlayan Seni

acıya bulanmış gülüşlerin “makber” inleyişinde ağlayışlarını

çiçekten sarılmış maviş hayâllerim gidiyor

dönüp dönüp ardıma bakışlarımda …

.....

artık bülbül ötmüyor dut ağacımızca...

( Nasıl Unuturum Kırılan Dallarımdan Damlayan Seni başlıklı yazı ılıkyağmurla tarafından 20.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.