12 Şubat 1920 tarihi, Kahraman Maraş ’ın düşman işgalinden kurtulduğu gündür.

Bu tarihi günü anma amacı ile, şehirde her yıl Kahraman Maraş belediyesin organizatörlüğünde kurtuluş gününü kutlama şenlikleri yapılır.

Bu yapılan temsili şenliklerde ve kurtuluş gününde, halk arasından bir kısım Kahraman Maraşlı gönüllü şahıslar senbolik olarak Fransız askerleri olurlar, diğer bir kısım halk da, şehri kurtaran Kahraman Maraş halkından kurtuluş yılında kurtuluşa katılan Fransız askerleri ile şehirde sokak aralarında göğüs göğüse çarpışan gönüllü Kahraman Maraşl'lı halk kahramanları olurlar.

Temsili olarak şehirde yapılan o kurtuluş günündeki bu merasimlerde her yıl, düşman o askerleri ile Türk askerleri arasında sokak aralarında yapılan temsili savaş gerçekmiş gibi canlandırılır.

Fakat gel gör ki, bu kurtuluş günü anma merasiminde yapılan temsili olan savaşta, Fransız olan taraftakiler, K.Maraş halkından hep dayak yerlerdir.
Özellikle de temsili de olsa Fransız komutan olanı halktan daha çok yerdir merasimde temsili de olsa dayağı.
Merasim o yıl biter, ve ertesi yıl gelir aynı senaryolar aynı kutlamalar aynı sahneler devam eder gider. Şehrin kurtuluşu  için belediye tarafından düzenlenen merasimlerle yine aynı senaryolar aynı sahneler temsili oynanacaktır.
Fakat Kahraman Maraş şehir halkından kimse senbolik de olsa, senbolik savaşa katılacak düşman askeri olmayı ve özellikle de onların komutanı olmak istemezler.

Belediye başkanı merasime katılacak düşman askeri bulmakta ve özellikle de onlara komutan bulmakta zorlanınca çareler aramaya başlar.

Çünkü o merasimlerde halktan dayak yemek vardır ve en fazla dayağı da merasime katılan o Fransız komutan yiyecektir.

Belediye görevlileri oturur bu konuyu düşünür ve buna bir çare ararlarlar, kutlamalar sırasındaki yapılacak olan bu temsili savaşta Fransız askeri bulmak için ne yapacaklarına karar verirler.
           Belediye çalışanları sonunda buna bir çare bulurlar.
Belediye sonunda bulduğu çare ile kutlama merasiminde, halkın arasından düşman komutanı olmak isteyene belediyedeki her hangi bir işte kadrolu iş vermeyi vaat eder.

Hatta bir kısım düşman askeri olmak isteyene de belediyedeki bazı mevsimlik işlerde çalıştırmaya başlarlar merasim öncesinden.

Sorunu belediye bu şekilde çözdüğünü düşünür artık.

Nihayet Kahraman Maraş’ın kurtuluş gününü kutlama zamanı gelir çatar, kadroya yeni alınmış olan Fransız komutan bu kurtuluş günü kutlamasında öyle bir dayak yer ki halktan, Kahraman.Maraş halkından o merasimde yediği dayaktan her yerleri ağrımaya başlar ve tören sununda bu zavallı temsili komutan evine kendini zor atar.

Evde onu her tarafı yara bere kan içindeki halini gören zavallı yaşlı anası oğluna sorar.
Nedir bu halin senin oğlum?
Der
           Adam anasına yorgun argın ve yara bere içinde  cevap verir.
Ana, ana ben keşke belediyede şimdiki işe girip rahat para kazanacağıma,  kurtuluş merasimi yapılırken temsili de olsa Türk lerden dayak yiyen bir düşman komutanı olacağıma, bu işe hiç girmeyip Türk gönüllüsü olarak vatan savunmasında ölseydim, ya da şu yapılan merasimde halkın içine karışıp şerbet ve su satarak para kazansaydım bundan daha iyiydi.
Deyverir.
( Kahraman Maraşın Kurtuluş Merasimi başlıklı yazı Ahmet Yüksel tarafından 25.08.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.