İhya edilmeyen zaman, dertlerimi çoğalttıkça
Geleceğim kıyılıyor, geçmişe özlem duyarak
Meçhule uzanan aklım, ağıtlarını yaktıkça
Nice mevsimler geçti, bu gençliğime kıyarak.

Ismarlama zamanlara, ram eylediğim vakitler
Sükutumu çiğneyerek, rezilliğe yol verirdim,
Yıkılırdı tapındığım, merhamet dolu mabetler
Şehvetin kucak açtığı, olukta kalıp erirdim.

Şeytan kirli hançerini, boş anımda indirecek
Belki yine kayacağım karanlığın boşluğuna
Mazlum ve saf yüreğimi, ifritiyle söndürecek
Ancak böyle inandırır, vazgeçilmez olduğuna

Hislerimi aşındıran, açlığı dindiremedim
Sıyrılıp gitti ömür nihayetin avucunda
Şiddetli ümitlerimden, gönlümü indiremedim
Ardan ve edepten yoksun, can uçurumun ucunda.

Ruhuma dokunan nefret kederini yükledikçe
Muhalif olan duygular, cesaretimi kırıyor
Zavallı bedenimde nefs, kuvvet alıp kükredikçe
Gözlerim sığınacak bir, sessiz liman arıyor.

Ölümü mü seyrederken, ölenlerin üzerinden
Korkularım yükseliyor, nefesimde çırpınarak
Başka bir benlik türüyor, bu ölümlü bedenimden
Celladını görmüş gibi, ecelinde barınarak.


Nevzat TAŞKIRAN
30-11-2009

( Can Uçurumun Ucunda başlıklı yazı nevzat-taski tarafından 22.12.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.