ruhuma yalanı omuzlamak
kasıp kavururken bedenimi,

vicdanımın sesi nefsimin
karanlığında boğuldu.

çözümsüz bir bilmece gibiyim

geceye düşen yalnızlığımın sorgusu 
sürgün eder içimdeki dünyayı,

dürüstlüğüme yüklenen
hayatın karmaşık saplantıları,
zehirli oklarını fırlatırken
gözümün karasına,

tarihin aradığı başka bir budala da 
benmişim meğer,

farkında olmayışımı suçlarken aklım,

aynalar yüzümü gözlerime akıtan
bir büyücü gibi 
devrilen krallığımı
sürükleyen zamana boyun eğdi,

kendi ipini boynuna geçirmiş
bir mahkum gibiyim şu an;

meşruluğunu kaybetmiş düzende 
Tanrının adaleti konuşmuyor artık,

değişik oyunların korkusu var,

düşlerim geriye sarmış bir makara
ve aynı tekrarları yaşamaktan yorulmuş,
bıkkın hüviyetini ısmarlama
düşüncelere salmış haksız insan duruyor
göz ucumda barınan.


huzurum kavgaya and içmiş insanların 
tuzağında parçalanırken

sarkık merhametim
yılların yorgunluğun da 
tökezlemiş bir oyuncunun 
cılız sesini vuruyor diline,

başka iklimlerin rüzgarında savrulmaktansa
gövdemi kıracak ölüm
bana müjdedir,

toprak bedenimle açlığını gidersin
Tanrıya olan borcunu kapatmak için.

( İçimdeki Dünya başlıklı yazı nevzat-taski tarafından 9/7/2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.