Ağlayan çocukların günahı ne
Hayat düşkünü olmadan
Kaybetmişler küçük bedenlerini,
Körpe vücutlarını gözleyen
Ölüm melekleri mi var?
Toprağa bölüşmek için.
Küçük öfkelerde gizlenmiş
Kin nöbetleri,
Beyinleri ısıran yanlış gayelerden
Savaş tanrılarını yolluyor,
Yersiz istekler uğruna.
Hangi arzuları hangi senaryoları indireceğiz,
Sonu belli zaman yitiminde,
Şiddetin borusunu üfleyen
Nefsin mezarlığı,
Toprağın rengini örtmüş
Gri tonların çığlını vuruyor
Ağlayan gözlerimize.
Ötelerin derin sessizliği
Beklemekten yorulmuş
Kötülük yağdırmanın bahanesinde,
Sabırsa ruhun krizlerinde boğulan
Yorgun savaşçı gibi
Tanrıdan dua dileniyor
Bu korkunç manzara karşısında,
Ve bir gece…
İnsanlık suikasta uğruyor
Rezil isteklerin açtığı
Kuyulardan çıngırağını sarkıttığı vakit,
Seyri olmayan
Sahnelerden geçiyor aciz kalmış gölgeler
Sevimli gülümseyen küçük gözlerde
Soğuk tesellilerin ikramı düşüyor
Merhametin sürüldüğü sıcak yuvalardan,
Soruyorum ağlayan çocukların
Günahı ne suçu ne,
Hayalini kurduğu dünya,
Çok mu geldi ona
Narin vücudundan
Hangisini koparacak
Büyüklerin kavgası yüzünden
Gözleri acıyla yuvasından çıkmış
Kana doymayan kaldırımları mı izleyecek
İçe dönük haykırışlarında
Barışı sağlayamadan.
Avuçlarında saçlarına asıldığı
Annesinin kırmızıya boyanmış
Düşük başı mı kalacak?
Savaşın kötü adaletine sığınıp
Düşen omzunu kim kaldıracak
Kahramanlık hissiyle,
Ağlayan çocukların günahı ne
Başlamadan biten bir kirli oyunda
Ruhunu matemin ağırlaşan sancısı sarmış.
Yedisinde ölüme kadeh kaldırdı küçük elleri
Yeni cinayetleri selamlayarak
Selam olsun kan kusan ağızlar.