Sırma saçlarından salınan perçemine
Üç yüzlük bozduruyorum ardından
Bir delikanlı narası tutturup yıldızlar batarken
Uluorta haykırıyorum sevdiğimi
/...Sadece karanlıklar cevap veriyor sesime.../
/...Sadece birkaç kedi kaçışıyor öfkemden.../
/...Sadece ağıtlar yakıyorum köşe başlarında.../
Sonra yıkılıyorum
Uyandığımda sevdiğim çoktan kaçmış oluyor
Ben mehtaba aşığım
Mehtap beni tanımıyor
Keskin bir uykunun kundağında dalmışken
Kâbusların eşliğinde uyanıyorum
Büyük bir boşluğun tam ortasında
Kaçacak sımsıcak yürek arıyorum
Aklıma geliyor mazimin tülleri
/...Sadece rüzgarı okşayan sesini özlüyorum.../
/...Sadece yıldızları kıskandıran ziyanı düşlüyorum.../
/...Sadece yıkıldığım her yere yüreğimi ekiyorum.../
Sonra tükeniyorum
Uyandığımda yeşeriyor büyümüş ümitler
Ben toprağa aşığım
Taşlar beni tanımıyor
Şekilsiz harflerin içinde kayboluyorum
Cümlelerin arasında adını arıyorum
Vurgun yemiş bir kelimenin peşinden
Ha bire dayanılmaz sevgi soluyorum
Ellerim peşinden çığlık atarken
/...Sadece kirpiklerine asılıyor gözlerim.../
/...Sadece iki damla yaş oluyor dillerim.../
/...Sadece tükendiğim her anın resmini çiziyorum.../
Sonra direniyorum
Uyandığımda acılar sarmalıyor bedenimi
Ben hayata aşığım
Özgürlük beni tanımıyor
Seslendirme: Zekeriya EFİLOĞLU