GEÇMİŞE DÖNMEK
Geçmişe dönmek zamanı geldi.
Gelecek geçmişin künhünde gizli.
Yarını ne kadar bilemezsek de
Atinin çehresi bugünden belli.
Ne mateme gerek var.
Ne hüzne bahar.
Güz neyime yetmez.
Isıtmaya yeter kış kadar.
Hayaller sınırsız umman misali.
Duygular duygusuz, insanlık hali.
Yer değiştirmiş kalp mideyle,
Göz görmeyi unutmuş, ruh çileli.
Nil nehri sularken Sina çölünü,
Musalar derliyor rahmet gülünü.
Firavun rab olsa cihan ne olur?
Ganj nehri ne eder onca külünü?
Salihler itaatte olunca serhat
İbrahim ateşe yanmadı inat
Nemrutun kininden ateş deryası
Bedenler rabbe teslim ve işte hayat.
Ne demirden taraklar yıldırır.
Ne vaatler sevgiliden ayırır.
Kalp girmişse kurtuluş rotasına.
Aşkıyla yanar yürek,cayır cayır.
Kuş kadar hafif rahat vicdanlar.
Karanlığın nura ğark olduğu anlar.
Gece ne kadar gece olsa da
Gece gündüzde aydınlar.
İsa gerilirken çarmıha zihinlerde.
Göğün kanlara boyandığı günlerde
Havariler olup feryatlar yükselttik.
Çilemiz o gün bugündür dillerde.
Mihri hacdı eşinden istediği.
Altın da olabilirdi dileği.
Haccını yaparken o gün Kabede.
Bu güne o günden bir ziya değdi.
Sel olup akarken kendi halinde.
Zamana küfreden kendi ininde.
Sen sen ol,sahip çık yüreğine.
Her şey onda gizli,geleceğinde…
Nihat ÖNER
01/05/2011