07-09-2007

Aşk safhası...

Aşk bir hançer gibi düştü yüreğime.Önce afalladım.Şaşırdım.Anlam veremedim bu her gecemi dolduran hıçkırıklara ve tuzlu sulara.Alıştım sonra.Öğrendikçe sevdim sevmeyi.Aşk büyüdü gözlerimde tüm dünyam oluverdi…



09-11-2007

Günlerim aynı monotonlukta geçiyor.Sabah kalkıyorum sonra okuyor,yazıyor ve uyuyorum.Ama bugün bambaşka bir şey oldu.O’nu gördüm.Sevgilimi...


15-11-2007

Suskun dediler benden için.Ardından suskun aşık oldum, mecnun gibi dolandım ortalarda.Sokak çocuklarının taşlı saldırılarına maruz kaldım,bahar yağmurlarıyla zatürree oldum,mevsim geçişlerinde olur bunlar diye hastanelerde tedavi gördüm.

Dostum dediklerim sevgimle alay etti.Adını yazdığım kavak ağacını kestiler sırf adın yazıyor diye.Tırnaklarım kırılana kadar ismini kazıdığım o kavak ağacını ne çok sevmiştim aslında.Sırf adın yazıyor diye de değil sana benziyordu hafiften.İnce uzun gövdesi;bedenin,gür yaprakları;saçlarındı.

İçimde büyümekte olan aşkını dizginlemeye çalıştım…Ama ne haddime ! Bana inat şaha kalkmış gidiyordu bende peşi sıra savrularak sürükleniyordum…

Yavaş yavaş değişiyordu her şey.Senden sonra kendimi tanıyamaz olmuştum.Hangi insan gün boyu hayal kurabilirdi ki ?


21-11-2007

Ahh ! Beni benden alan hayallerim yok mu !!!

Aşkın hayal evresine gelmiş bulunmuştum artık.İstemeden de olsa hayal kuruyor ve bu hayalin etkisinden 2-3 gün kurtulamadığım oluyordu.Kahvaltıyı 2 kişilik hazırlıyor ve kendime bir şey alırken sana da alıyordum.Kendime geldiğimde ise defalarca küfrediyordum kendime.Üstüne üstlük sanki hiçbir şey olmamış gibi her gece sırf seni rüyamda görmek için resimlerine bakıyor,ellerini,saçlarını ve yüz hatlarının güzelliğini düşünüyor ve bu düşünceler içerisinde senin hayalinle uykuya dalıyordum…

Çok uzun sürmedi ailem fark etti bu hallerimi.Sabah evden çıkıp üstü başı kirli halde eve gelen biri olmama rağmen gene de iyi saklamıştım bu hallerimi -hoş eve uğradıkları mı vardı sanki-…Bu hallerimin sebebini öğrenmek için aile psikoloğuna götürdüler beni. Kahverengi camlı gözlüklerinin ardından küçümser bir edayla bakan Sayın Zehra Hanım !.Nasıl bir bakışı var anlatmaya lügatim yetmez o derece.Tam bir fitne,kıskanç ve çok bilmiş !!! Her neyse işte 1-2 saat –benim tarafımdan- suskunlukla geçen sohbetimizin ardından bizim bu çok bilmiş psikolog benden için “kızınız şizofrenik durumlar gösteriyor bir psikiyatra danışın” demez mi bizimkilere? Nasıl çileden çıktım anlatamam.Yanlış falan anlamadım, şaşırmayın hele.Kulaklarımla duydum.

15-05-2008

Sonra bizimkilerin birbirlerini suçlayıcı kavgaları, annemin –doğruluğundan bile şüphe ettiğim- gözyaşları, babamın –sanki o âşık oldu da; onun içi yandı- içkili halde eve gelmesi falan. Bunların ayrıntısına girmek isterdim ama daha beter bir dert var önümde… Psikolojik tedavi görmem için hastaneye yatırıldım! Evet, doğru duydunuz hastaneye yatırılıyorum haftaya. Sanki hastaymışım gibi. Ben hasta değilim neden kimse anlamıyor ki. Ben sadece aşık oldum…Ben sadece sevdim !

22-10-2008
... ruh ve sinir hastalıkları hastanesi

Nerden geldim ben buraya ya.Herkes sanki anormalmişim gibi davranıyor bana.Hemşireler deseniz hepsi sinir bozucu.İnsan iki dakika sohbet eder değil mi ? Neyse bir tanesi insaflı çıktı da kalem kağıt verdi bana.Sıkıntıdan patlayacağım yoksa.Günlerimi sorarsan eğer hepsi aynı monotonlukta.Bir hemşire geliyor hap içiriyor ondan sonra ben hep uykudayım.Uyumak istemiyorum oysa ben.Uyurken nasıl O’nu düşünebilirim ki ? Düşüncesiz insanlarla dolu burası.Her neyse işte böylelikle bitirdik beş buçuk ayı.Ne bitirdiği yaa ben BİTİRDİM ! tek başıma!.Kimse bilmedi neler çektim ben –aşktan,O’ndan uzakta-.İki hafta kaldı taburcu olmama.Birazdan beni kontrol için götürecekler.Sakin olmalıyım,son derece normal olmalıyım.Ve şu içmediğim hapları da tuvalete gireceğim diye atmalıyım.Eğer ceplerimdeki kabarıklığı fark ederlerse beni yollamazlar evime…

Öyle mutluyum ki…

Şafak on dört gün…






İki hafta sonra

05-11-2008

Ohh be ! dünya varmış. Azıcık daha kalsaydım hastanede kesin patlardım.Kollarımın hali içler acısı…Delik deşik ve sararmaya yüz tutmuş morluklarla dolu her yeri.Ama her şeye rapmen iyiyim çünkü nihayet evimdeyim.Bayram havası esiyor şimdilik evde.Konu komşu herkes burada.Öcü gibi bakıyorlar bana ama oh olsun birazcık da korksunlar benden.Ben geldim geleli mahallenin çocuklarından çıt yok.Tırsıp kaçarlar tabi.Saçma sapan şeyler sorsalar da özlemişim akrabalarımı.Ve özellikle evimi.Ah benim bir tanem bizimkilerle nasıl kalabilmiş bensiz.Birazdan yanına gideceğim onun.Bizim biricik odamızda uyuyordur.Hep yorgun olur zaten.Kim o demeyin be ! Benim biricik sevgilim.Evlendik ya hani unuttunuz mu ? Ah sizi sizi…

( Şizofrenik Bir Aşk başlıklı yazı sena-dede tarafından 19.06.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.