Otuz beş yaşlarında,saçı sakalı uzamış ve ağarmış,

sıska,zayıf birisiydi.Bizim köyün terkedilmiş,çatısı akan

suyu akmayan,elektriği olmayan,yıkık harabe halindeki

bir binasında yaşıyordu.İlginç bir kişiliği,mükemmel bir

hafızası vardı.Bütün sayısal işlemleri,aklından hesap

makinesinden önce yapabiliyor,tarihte yaşanmış bütün

önemli olayları,savaşları,depremleri,felaketleri günleri ile

söyleyebiliyordu.Hatta ve hatta gelecekteki önemli günlerin,

bayramların hangi güne rastlayacağını bile biliyordu.Köyün

yaşlıları ona TARİHÇİ SÜLEYMAN adını takmışlardı.Gerçek-

tende o yaşayan canlı bir tarihti.O varken ansiklopedilere,

internete,hesap makine lerıne gerek yoktu.Bizim köyün cahil

gençleri,çocukları ona daha bir acımasız davranmışlar ve ona

DELİ SÜLEYMAN adını takmışlardı...

    Amma,

    Bana göre SÜLEYMAN,üstün zekalı bir DAHİYDİ

     Köyde birinci derecede yakınımız,akrabamız olmamasına,

kalmamasına rağmen sırf onu görmek,onunla sohbet edebilmek

aylık erzağını,bir takım ihtiyaçlarını giderebilmek için sık,sık

köye gitmeye başlamıştım.

    Zira,

     TARİHÇİ SÜLEYMAN mükemmel bir şiir yorumcusuydu

ve bütün ünlü şairlerin şiirlerini ezbere biliyordu.Hele,hele

büyük ÜSTAD,NECİP FAZIL IN SAKARYA şiirini onun yo-

rumuyla dinlemek,bana tanımı mümkün olamayacak kadar bir

haz ve mutluluk veriyordu.SAKARYA şiirini onun yorumuyla

kaç kere dinlediğimi unuttum bile....Beş,on,elli belki de yüz kere

Sakarya şiirini onun yorumuyla dinlemiştim

     Şaşılacak şeydi...Benim otuz yılda yazdığım,defalarca

okuduğum halde bir tekini bile ezberleyemediğim,beş şiir

kitabında topladığım,kendisine hediye ettiğim kitaplarımdaki

tüm şiirlerimi TARİHÇİ SÜLEYMAN bir haftada ezberlemiş,

HARDDİSKİNE almıştı bile.Onun yorumuyla insanın kendi

şiirini dinlemesi,mutluluk gurur verici bir olaydı.

     Yaz yaklaşıyordu.Tatile çıkmadan önce hem TARİHÇİ

SÜLEYMAN IN ihtiyaçlarını gidermek,hem de onunla sohbet

etmek için,onun eşsiz yorumuyla kendi şiirlerimi dinlemek

için köye gitmiştim.Arabamı virane evin önünde park ettik-

ten sonra,bagajdaki poşetleri elime alıp tam kilitsiz kapıyı

aralayacaktım ki,BİR ÇOCUK

     - AĞBİ DELİ SÜLEYMAN ÖLDÜ.HABERİN YOK MU?

     dedi.İçim CIZZ ediverdi.Elimdeki poşetler yere düştü.

Hınzır çocuk bir ölüm haberi böyle mi verilirdi.Sanki başımdan

aşağıya doğru kaynar sular dökülmüştü.Çocuğa hiç bir şey

söylemeden,emin olmak için evin kapısını araladım.

     TARİHÇİ SÜLEYMAN gerçektende evde yoktu.Çocuğun

söylediği doğru olmalıydı.Amma doğru olmaması için bildiğim

tüm duaları okumaya başlamıştım.Gözlerim yerdeki hasırın

üzerindeki benim son çıkardığım KARABORSA SEVGİ adlı

şiir kitabına takıldı.Garibim demek ki en son benim şiirlerimi

okuyarak ölmüştü diye düşünüyordum ki,kitabın yanındaki,

sayfaları yırtık,pırtık bir deftere gözüm ilişti.Defteri elime aldım.

Orta yerinde kurşun bir kalem duruyordu.Kalemde TARİHÇİ

SÜLEYMAN IN adeta ellerinin,yüreğinin sıcaklığını hissettim.

Bir hüzün çöktü üstüme.Ağlamamak için direniyordum...

      TARİHÇİ SÜLEYMAN IN yazdıklarını okumaya başladım.

Aman ALLAHIM neydi bu güzellikler...ÖZLÜ VE GÜZEL SÖZ-

LER,HADİSLER...En son sayfadan başa doğru,

     -KRAL OLUP PARAMI DİLENCİ GİBİ HARCAMAKTANSA,

      DİLENCİ OLUP,PARAMI KRAL GİBİ HARCAMAYI TERCİH

      EDERİM

     -PARANI VER,GÖNLÜNÜ VER,CANINI VER AMA SIRRINI

       VERME

     -İŞİNİ BEĞEN,AŞINI BEĞEN,EŞİNİ BEĞEN AMA KENDİNİ

      BEĞENME

     -DAVET ET,HAYRET ET,İKRAM ET,AFFET AMA İHANET

      ETME

     -ZENGİNLİK MAL ÇOKLUĞUNDAN OLMAZ,HAKİKİ ZENGİN-

      LİK,ANCAK GÖNÜL ZENGİNLİĞİDİR

     -MAL CİMRİ,SİLAH KORKAK,KARAR DA ZAYIF KİŞİLERDE

      OLURSA İŞLER BOZULUR,DOĞRU GİTMEZ

     -GÜNÜN ADAMI DEĞİL,HAKİKATIN ADAMI OL

     -BÜTÜN CİHANI ARAŞTIRDIM,İYİ HUYDAN DAHA İYİ BİR Lİ-

      YAKAT GÖRMEDİM

     -MIZRAK YARASI  İYİLEŞİR,DİL YARASI İYİLEŞMEZ

     -KUSURSUZ DOST ARAYAN,DOSTSUZ KALIR

     -HAKSIZLIK ÖNÜNDE EĞİLMEYİNİZ,ÇÜNKÜ HAKKINIZLA

      BERABER ŞEREFİNİZİDE KAYBEDERSİNİZ

    

    -YALAN ÖYLE ZEHİRLİ BİR OKTURKİ,HEDEFİNİ DEĞİL ATA-

      NI YAKALAR.

     -EN YÜKSEĞE ERİŞMEK İSTERSENİZ,EN AŞAĞIDAN BAŞ-

      LAYIN

     -HATA ETMEK BİRŞEY DEĞİL,HATA ETTİĞİNİ UNUTMAK

      KÖTÜLÜKTÜR

     -HARAMDAM MAL YIĞMAK,BALON GİBİDİR.ŞİŞER,ŞİŞER

      BİRDEN PATLAR

     -ELLERİYLE ÇALIŞAN ADAM,..İŞÇİ

      ELLERİ VE KAFASIYLA BİRLİKTE ÇALIŞAN ADAM,…USTA

      ELLERİ,KAFASI VE KALBİYLE BİRLİKTE ÇALIŞAN ADAM,..

      SANATKARDIR

     -KİTAP OKU,MESLEK OKU,DÜNYAYI OKU AMA LANET OKUMA

     -YALAN BACALARI KARARAN İS GİBİ,İNSANLARIN İÇİNİDE

       KARARTIR

     -YENİLMESİ GEREKEN İLK DÜŞMAN NEFİSTİR

     -DÜŞMAN İSTERSENİZ,DOSTLARINIZI GEÇMEYE ÇALIŞINIZ.

       DOST İSTERSENİZ,BIRAKIN DOSTLARINIZ SİZİ GEÇSİN

     -GURUR,KİBİR ŞEYTANIN ARKADAŞIDIR

     -KİMSE KENDİNİ AKILLI SANMASIN.AKIL AKILDAN ÜSTÜNDÜR.

     -MEZARLIKLAR VAZGEÇİLMEZ SANILAN ŞÖHRETLERLE,KAH

      RAMANLARLA DOLU.SAKIN ŞÖHRETİNE GÜVENME

     -EVLİLİK KUŞATILAN KENTE BENZER.İÇİNDEKİLER DIŞARI

      ÇIKMAYA,DIŞINDAKİLER,ÇERİYE GİRMEYE ÇALIŞIRLAR

     -HİÇ BİR KİMSE YARIN NE KAZANACAĞINI,HİÇ BİR NEFİS

      NEREDE ÖLECEĞİNİ BİLEMEZ

     -NE ELBİSELER GÖRDÜM İÇİNDE ADAM YOK

      NE ADAMLAR GÖRDÜM,SIRTINDA ELBİSE YOK….Mevlana

     -Öyle bir devim ki ben,hakikate pireyim

      Bir delik,gösterin de utancımdan gireyim

             Necip Fazıl KISAKÜREK

....

....

     Ve....Daha neler,neler

     TARİHÇİ SÜLEYMAN IN yazdıklarını okumaya doyamıyordum.

Elimdeki defterle eşikten dışarıya adımımı atmıştım ki,HASAN EMMİ

ile karşılaştım.Belli ki birileri haber vermişti geldiğimi,

     Hasan Emmi,

    -GEÇ KALDIN EVLAT.TARİHÇİ SÜLEYMAN DA TARİH OLDU

      dedi.

    -EVET GEÇ KALDIM HASAN EMMİ.KOSKOCA BİR KÖY,BİR

GARİBANA BAKAMADI.YAZIKLAR OLSUN BU KÖYE.HİÇ Mİ SİZ-

LERDE ACIMA DUYGUSU YOK.HİÇ Mİ ÖLÜMLERDEN DERS AL-

MIYORSUNUZ,BİRGÜN ÖLECEĞİNİZİ DÜŞÜNMÜYORSUNUZ.ME-

RAK ETMEYİN BU KÖY SİZLEREDE KALMAZ...

     Ağzıma geleni söylüyordum.Neler söylediğimi dahi bilmiyordum.

Belki bu yaşlı adamın kalbini,suçu olmadığı halde kırıyordum.HASAN

EMMİ,görmüş,geçirmiş olgun birisi,söylediklerime ağzını açıp ta tek

bir kelime dahi söylemedi,karşılık vermedi.Elleri ile sırtımı sıvazladı.

Belli ki çok acı çektiğimi oda anlamıştı.Yaraya tuz basmak istemiyor

gibiydi.

     O üzüntüyle,kızgınlıkla arabama nasıl bindiğimi,köyden nasıl ayrıl-

dığımı dahi bilmiyorum.TARİHÇİ SÜLEYMAN IN mezarına gitmek

bile aklıma gelmemişti.

     YAŞ OTUZBEŞ YOLUN YARISI EDER demiş,merhum usta şair

CAHİT SITKI TARANCI...Daha yolun yarısında kara topraklarla bu-

luşmuştu dostum,DAHİ SÜLEYMAN...Bizim köylülerin deliliğe layık

gördüğü TARİHÇİ SÜLEYMAN IN yokluğuna alışmam hiçte kolay

olmayacak çok zor olacak gibi...

      Sırf bizim köylülerin değil,TÜRKİYE NİN kıymetini bilmediği bir DE-

ĞERİ,DAHİYİ,belki de bir VELİ yi kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyorum.

       BAŞIN SAĞOLSUN TÜRKİYE...BAŞIN SAĞOLSUN

 

23.12.2007 TÜRKİYE Gazetesi

 

Eylül-Ekim 2007

SEVGİ YOLU DERGİSİ

 

 

( Bizim Köyüm Delisi...tarihçi Süleyman başlıklı yazı Şahin ERTÜRK tarafından 7/7/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.