“Çoğul Şahsa Tekil Dilek” Gülsen Özdemir’ in 1996–2000 yılları arasında kaleme aldığı yazılarından oluşan ilk deneme kitabıdır. Kırk dokuz yazıdan oluşan kitap 95 sayfa… Ankara Öncü Yayınları tarafından basılan kitabın yayım tarihi Aralık 2010…

Kitabın dizgisi yine tanıdık bir isim. Hale Dergisi yazarlarından Halit Yıldırım tarafından dizimi yapılmış. Kapak resmi ise Resim Öğretmeni Şehriban Çam’a ait güzel bir karakalem çalışması… Hatta kitabın adıyla uyum sağlamış desek yanılmış olmayız.

Gülsen Özdemir Hale ve Çorum Hâkimiyet Gazetesi okurlarının yakından tanıdığı bir isim… Zira daha önce kitapta bulunan denemeleri gerek Hale’de ve gerekse Hâkimiyet Gazetesinde yayınlanmış.

Kitabın girişinde yazar hakkında kısa bir biyografinin olması yazar hakkındaki merakımızı giderecek nitelikte…

Bu biyografiden anladığımıza göre; Gülsen Özdemir 1977 Çorum doğumlu... Dumlupınar Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü mezunu olan yazar halen Amasya’da İngilizce öğretmeni olarak görev yapmakta…

Biyografiden hemen sonra teşekkür yazısı dikkatimizi çekiyor. Burada yazar kitabının hazırlanmasında emeği geçenlere, kendini kitap basması hususunda teşvik edenlere tek tek teşekkür etmeyi ihmal etmemiş. Biraz uzunca bir liste olmasına rağmen bu durumu yazarın ilk kitabı olduğu için mazur görmek gerektiği kanısındayım.

‘‘Çoğul Şahsa Tekil Dilek’’ herkese hitap eden, herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği, insanın ‘‘Aaaaa! Zamanında bende  bunları hissetmiştim’’ diyebileceği, ancak nedense yazılı veya sözlü olarak dile getiremediği hislerle kaleme alınmış.

Yazar, kitabında; yalnızlık, özlem, hüzün ve ayrılık gibi duyguları sıkça konu edinmiş... Bazen yanı başımızdaki bir dostunun, bazen kendi kardeşinin hislerini bazen de kendi duygularını dile getiriyor. İnsanlar illaki kendinden bir şeyler buluyor.

Örneğin; ‘‘ÜÇ ŞEHİR’’ adlı yazısını okurken üniversite yıllarım gözümün önünde canlandı. Üniversitede, o şehirdeki arkadaşlarım, komşularım, şehrin caddeleri, sokakları… Her bir rengi bana bir renk kattı. Her bir çizgisinin içinden  kendime ait bir iz buldum. O şehir kendimin oldu, kendim oldum… Çünkü benden bir şeyler vardı o şehirde. Ama üniversite hayatı dört yıldı ve  bitmişti beni oraya bağlayan bir şey kalmamıştı  geride sadece tanıdıklar ve arkadaşlarım kaldı. Yazarın da söylediği gibi ‘‘Unutulamayan ama  bir kez daha yaşanamayan bir hatıra oldu.’’

‘‘İSTANBUL’’ u anlatırken  arkadaşımı gördüm bu yazıda. Önyargıyla İstanbul yollarına düşüp döndüğünde de ‘‘İstanbul da rüzgârın esişi bile farklı…’’ diye hayranlıkla anlatışı gözümün önüne geldi. İstanbul’a önyargıyla gidip İstanbul’da önyargılarının gereksiz olduğunu gördüğünü anlatırken Gülsen Özdemir sadece İstanbul’u anlatmıyor bize… Bizim sadece bir mekâna değil önyargımız; bir önyargıyla karşılaştığımız bir insanın daha sonra en yakın dostumuz olabileceğini ya da  yeni bir hoca geldiğinde derse  ‘‘bu hoca bize çok çektirecek galiba yandık…’’ deyip o hocamız ayrılırken sanki en yakınımız bizden ayrılmış gibi olduğumuzu bize hatırlatmakta… Gülsen Özdemir’in kalemiyle İstanbul’a bir kez daha hayran oldum.

Yalnızlığı şairane bir şekilde kaleme almış tüm yazılarında... Fakat yalnızlığı, mutsuzluğu baskın  bir şekilde dile almış. Baskın bir şekilde dile alması okuyucunun zihninde kitabın ve yazarın resmini yalnızlık ve mutsuzluk üzerine çizmekte... Kitapta mutluluk, umut dolu yazıların olduğu unutturmaktadır.

Örneğin yazarımızın ‘‘Güzel’’ adlı yazısı okuyucuya umut dolu, mutluluk dolu hayatın olduğunu anlatmakta… Fakat bu denemesi ne kadar umut dolu olsa da yine ağır bir şekilde gizli bir karamsarlık vurgulandığı için bu güzel yazının umut vaat eden taraflarını da sönük bırakmakta kanımca…

Yazarımız ‘‘Melez’’ adlı denemesinde sosyolojik bir durumu ahenkli bir şekilde dile getirmiş...

Özdemir’in denemelerinin bazılarında şiirsel özellikler ön plana çıkmıştır. Bunlardan ‘‘Arz-ı Keder’’ adlı denemesi Halit Yıldırım tarafından  şiire dönüştürülmüş ve kitaba alınmıştır. Bunun gibi ‘‘Resim’’, ‘‘Nalân Cümleler’’, ‘‘Sorular’’ adlı denemeleri de şiirsel özeliği yüksek olan yazılardır

Özdemir’in beğendiğim diğer yazıları ise ‘‘Otuz’’, ‘‘Özlem Ezgileri’’, ‘‘Kuşbakışı’’, ‘‘Tarih’’, ‘‘Mektuba Davet’’ adlı denemeleridir.

Gülsen Özdemir’in  bu kitabını okumanızı tavsiye ederim.

( Çoğul Şahsa Tekil Dilek Üzerine Düşünceler başlıklı yazı Aslı YILMAZ tarafından 14.07.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.