...
"Bizim tedavi edemediğimiz organları yaratan harika ne kadar kuvvetli.. olduğunu anlatan siz değil misiniz?"

Yüzünde acılı gamzeler vardı. Telaşeli, usanç veren, ısrarlı, nemli gözlerle bakıyordu.

"Güzeli çirkinden, iyiyi kötüden ayıran, tercihlerimizde bize yardımcı olan, maddenin satın almaya gücü yetmeyen gözleri.."

"Bir et ve sinir parçasının akıllara durgunluk veren görebilme olayını.. düşünen, seven, nefret eden, duygulanan, ağlatan ve güldüren beyni.. Böbreği, ciğeri, kalbi."

"Mikrobu ve hücreyi.. Bunların vücudumuzda irademiz dışında aldıkları emirler doğrultusunda sistemli çalıştıklarını, düşündükçe bunların bir sahibi olmalı değil mi? Tedavisinde acze düştüğümüz organların yaratılışlarını tesadüfe bağlamak ne kadar yanlış olduğunu söyleyen?"

"Yaşamak sadece millet olmak, yeryüzünü fesada boğuk kan dökmek olmamalı diyen.

Toprak, aldığı emirle sinesine verilen çekirdekleri filizlendirdiği, o şuursuz haliye sebze, meyve bitirdiği, renk renk, desen desen çiçekler açtığı, sihirli kokular ikram ettiği derelerin, nehirlerin, dağların, gündüz ve gecenin, ay ve yıldızların hakkıyla görevlerini yaptıklarını en güzel bir dille yorumlayan siz.."

"Gece gündüze dönmese, bulut yağmur yağdırmasa, mevsim kışını bitirmese, güneş doğmasa hayat olur muydu?"

"Size söz veriyorum. Sizi mesut edebilmek için, her fedakarlığı yapmaya hazırım."

Genç adam, verecek cevap bulamıyordu.

Ayumi'yi üniversite ki başarısını, gayret ve insan üstü çabasını görmüştü. Etrafında o kadar; birlikte olmak isteyen olmasına rağmen; yüz vermiyordu.

Ruhi güzellikleri fiziki güzellikleri içinde gizliydi. Rutin bir yaşayıştan dolayı pek bilinmiyordu.

Ufuklardan güneş batmaya başlıyordu. Batan güneşle birlikte, Tokyo'nun semalarında solgun ışıklar can veriyordu. Gün, yüzüne mor bir tül çekiyordu.

Uzaktan sahil dalgalarının ninnileri geliyordu. Evlerine gitmekte olan; sokaktaki insan seli gittikçe azalıyor, Tokyo'nun kucağında kendilerini yalnız hissediyorlardı. Ayumi, veda edip giderken:

"Sizi, bizimkilerle tanıştırmak istiyorum" diyordu.

...
Km-010105
( Safa Tepesi - Ayumi -5 başlıklı yazı KOCAMANOĞLU tarafından 6.08.2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.