BURAK-BARAK İLİŞKİSİ
 
            Dilimizde “Ana Türkçe”den kalma kelimelere rastlamaktayız. Bunlardan biri “Barak” kelimesidir.  Bu kelimenin Hicret ederken, Hz. Muhammed’in binek olarak bindiği ve Mekke’den Mesd-i Aksa(Kudüs)ya ulaştığı atın adı olan “Burak” ile “Barak” kelimelerinin aynı kökten ve aynı dilden geldiklerine değinmek istiyorum.
“Barak kelimesi Lehçe-i Osmani’de; “yünlü, kıllı, tüylü çuha” Büyük Türk Lügatinde; “bir nevi tüylü av köpeği, berg kebe(keçe aba), Türk Dialecte’de; “uzun kuyruklu ve yallı, soylu bir at cinsi, yünlü koyun, kıvırcık tüylü köpek cinsi (W.Radolff, Wörterbuches Der Türk Dialecte,c.1V. St. Petersburg)(Yrd.Dç.Dr. Mehmet Ali YILDIRIM ve Nuh YILDIRIM. Gaziantep Yöresinde Barak Boyu.s.6-7 Mart 2011)manalarına gelmektedir.
                “Bütün bunların ışığında “Barak” kelimesinden “hızlı koşan” anlamını çıkarmak mümkündür. Osmanlı belgelerinde yine “hız ve çabukluğu” ifade eden “Burak” kelimesiyle de nitelendirildiği görülmektedir.” (Yrd.Dç.Dr. Mehmet Ali YILDIRIM ve Nuh YILDIRIM. Gaziantep Yöresinde Barak Boyu.s.7-8 Mart 2011)
            “Türklerdeki Şamanik ayinlerin vazgeçilmez öğeleri, Davul ve Kamçı’dır. Kamlar, davullara çeşitli hayvan motifleri(at, ayı, geyik, kurt) çizer, tören esnasında bu motiflerle adeta bütünleşirler. Bazen Ayı, bazen Kurt, bazen de At olur. Yerin altına iner ve gökyüzüne çıkar. Altay Türklerinde(Tülüetlerde) Kam’ı, trans halindeyken göğe çıkartan AT’ın adı BARAK’tır. (Fuzuli Bayat, Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı, İstanbul. S.213. 2006)  Keza Yakutlar’da hızlı yürüyen mitolojik kişinin adı BARAKÇI’dır. Atın bir adı da Güneydoğu Anadolu’da günümüzde kullanılan(Kürtçesi de) Bargir(Bergir, Beygir)dir. Kır anlamına gelen “Gir” kelimesi “Bar” ile bütünleşerek; “Kır-At” anlamını yüklenmiştir.
            Türk boy sisteminde “Bargir Cemaati” adıyla Yazır(YazGUR) Boyuna mensup bir oymak bulunmaktadır. Ayrıca “Baran” Kazaklarda bir at rengi ve cinsi olarak karşımıza çıkmaktadır. (A. Zeki Velidi TOGAN. Umumi T.T. Giriş. İst. 1981. s.459)  Yine İran’da “Barat” adındaki oymak, (bar+at)hızlı at biçiminde anlamlandırılmış, Barak ile eşdeş bir kelimedir (İbrahim Ethem ENDEZ, “Barak Türkmenleri. Alleben Dergisi.Sayı.17. s.14-20 Gaziantep)  Barak Sözcüğü hız ve kıllı anlamında kullanıldığından “Midilli Atı”na da Barak denilmiştir.
            Bar Oyunu, Bar, Bar Bağlamak, Barbar, (Ev)Bark ve Baraka, Bariyer, Bars, Fransızlarda Barbe(sakal) sözcüğü, Baybars, Aybars adları, Bars’ın(Barak Totemi) hız ve çeviklik gibi bütün yaşamlarında itici güç olmuştur.” (Yrd.Dç.Dr. Mehmet Ali YILDIRIM ve Nuh YILDIRIM. Gaziantep Yöresinde Barak Boyu.s.7-8 Mart 2011)  ABD devlet Başkanının “Barak Obama” olması, İsrail Savunma Bakanının adının “Ebul Barak” olması, “Ana Türkçe”nin diğer dilleri etkilediğini göstermektedir.Yunan Dışişleri Bakanı “Karamanlis”in de “Karamanoğulları”ndan bu adı aldığı ileri sürülmektedir.
            Bu bilgiler ışığında Burak-Barak İlişkisine değinelim. Burak-Barak kelimelerinin “Hızlı At” gibi yakın mana taşıdığını ve aynı dilden ve kökten geldiğini düşünürsek yanlış olmaz. Kur’an-ı Kerim’de “Burak” gibi, “İvrik, İbrik” gibi Ana Türkçe kelimelerin de bulunduğunu söyleyebiliriz. Vani Mehmet Efendi bir eserinde; “Oğuz Han Türklere Hanif Dinini Öğretiyordu” diyor. Bu görüşten hareketle Türklerin İslam’dan önce “Hanif Dini”ne inandıklarını ve “Mü’min” olduklarını anlıyoruz. Ancak bizler Oğuz Han’ın “Şamanizm’e inandığını” biliyoruz. Bir kişi aynı anda iki dinli olamayacağına göre, öyle ise bu iki isim(Şamanizm-Hanif) tek dinin iki ayrı adıdır diyebiliriz. Yani tarihteki adı ile “Şamanizm”, Kur’an-ı Kerim’deki adı ile “Hanif Dini”nin aynı din olduğunu düşünüyoruz. Bu görüşü doğru kabul edersek, Hz. Muhammed’in 40 yaşına kadar “Şaman” olduğunu yazarsak, bazı Müslüman kardeşlerimizin kızacaklarını görür gibiyim. Bu kızmanın altında yatan korkunun “Ya Hz. Muhammed Türk çıkarsa” endişesinden kaynaklandığını görmek gerekir. Şimdilik ona “Şaman” demeyelim de “Hanif” diyelim, peki Hz. Muhammed’in “Burak” adında bir “Şaman Atına binerek Kudüse gitmesini” nasıl inkâr edeceğiz?
            “Kavm-i Necip”lik Arap’ın elinden gidecek diye korkmayın sevgili dindaşlarım, korkunun ecele faydası yoktur. Peygamber Efendimiz(sav) Türk de olsa, Arap da olsa ona karşı inancımız ve sevgimizden bir şey eksilmez. Nuh’un Oğlu Yasef’in oğullarından birinin adı Tarih(Taruh)tur, biri de Hazar(Azeri)dır. Hz. İbrahim’in babasının Kur’an-ı Kerim’deki adı da “Azer”dir, Yani “Hazar Türkü”dür. Bir Başka deyişle “Azeri Türkü”dür. İslam Ansiklopedisinde de “Taruh”, Anabritanika’da “Tarekh” olarak geçmektedir. “Taruh-Tarekh, Tarık, Türük, Türk” aynı kökten gelmektedir. Yani Hz. İbrahim’in baba adı “Azeri Tarekh”, bir başka deyişle; “Azeri Türkü”dür. Hz. İbrahim’in dininin adı “Hanif” dir. Tabii ki onun torunları Türklerin de “Hanif” olmaları doğaldır. Yine torunu Hz. Muhammed’in de 40 yaşına kadar “Hanif” olması normaldir. Hz. İbrahim Türk’ün oğlu ise, Torunu Hz. Muhammed de Türk olur ve onun da “Burak” adlı bir At’a binmesi de tesadüf olamaz. Karar sizlerin. 31.05.2011 Mehmet Demir ATMALI-Gaziantep
( Burak-barak İlişkisi başlıklı yazı ATMALI tarafından 10/3/2011 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu