Online Üye
Online Ziyaretçi
Yürürdük,
Ağzımızdan uçan sözcüklerin,
Hâkimiyet sahalarının dışına çıktığını görmeden,
Bazen görüp umursamadan,
Yürürdük,
Adım adım, nefes nefese kalıncaya dek dağları,
Göğsümüzden tırnak uçlarımıza doğru süzülen terler,
Vücudumuza bize has kokuları sindirirdi.
Yürürdük,
Ayakkabılıktan çıkmış ayakkabılarımıza kumlar dolardı,
Ayağımızdaki terlerle bütünleşip taşlaşırdı,
Biz umursamazdık, çünkü hepimiz aynıydık.
Yürürdük,
Sonra en asil kayanın üstüne çıkar,
Seslerimizi yarıştırırdık,
Kayalardaki dokulardan kınalar yakardık ellerimize,
Yaktığımız kınalar değildi oysa,
Hiçbir zaman unutulmayacak hatıralardı yüreğimize yaktığımız.