Deli bir fırtınada tanımıştım ben seni,
O an, teslim almıştı, gözlerim gözlerini,
Biraz da, ben mi çizdim sanırım kaderini ?
Düşleyemedin bile, dününü, yarınını...
Geçti işte bir ömür, bakarak hep göz göze,
El ele tutuşarak, düşmüştük bir denize,
Kimseler el atmadı, bu kırık teknemize !
Nasıl geçtik yılların boranını, karını ....
Henüz çağla çağında, meyveye durdu dalın,
Sevdiğim, o gün, bugün boş kalmadı kolların,
Dolaştın diyar diyar, sonu yoktu yolların,
Bir kez olsun, öf deyip, bozmadın vekarını...
Hayat bu ya, sevdiğim; bilmem hiç incindin mi ?
Taşlandı onca camım, çıkardılar cinimi !
Ben yanan ateşlere, çoktan attım kinimi,
Açılan çiçeklerin topluyorum barını...
Kim derdi, bir gün olup, ak düşecek saçıma,
Rüzgârdaydı saçlarım, sen düşerken içime,
Benimdir ne de olsa, sanma gider gücüme,
Bundan ötesi olmaz, toplarım yularını ...
Bir gün daha batıyor, kollarıma gel şimdi,
Kimin haddine düşmüş, olamaz engel şimdi !
Sıkı tut ellerimden, karanlığa gül şimdi,
Uzun düşlere yatır, kesik uykularını...
Gözün görmedi bir şey, gelip bir toya düştün,
Dağlarına güvenip, bir deli çaya düştün,
Alıp iğne, ipliği, uzun bir oya düştün ;
Oysa her dağ sonunda taşır kendi karını...
Hayrettin YAZICI