gül efendim

. . .

hüzünlü  gecenin koyu karanlığında

seni andım yine yaşlı gözlerimle

kalbimin çığlıklarına kulak verdim

sana  geldim tut yüreğimden gül efendim

 

yalnızlık oldu yoldaşım eşim dostum

sarıp sarmaladı aşkın bütün ruhumu

bıraktı o anda  yakamı efsunlu düşlerim

sen  tek  gerçeğim  oldun  gül  efendim

 

tutsak ruhumun heyulaları olan duygularım

seninle kayboldu katmerli acılarım

ruhum huzuru gerçeği sende buldu

yaralarıma  merhem  oldun  gül  efendim

 

dertlerimin dermanı oldun sen

yalan olan dünyamda umudum oldun sen

sonsuzu bulmak özlemiyle kavrulurken

aşkının  ziyasında  erittin beni  gül  efendim

 

o uhrevi sonsuz hakikatinin yolunda

gerçek huzuru bularak kaybolmaktı emelim

bileklerimde çaresizliğimin prangalarıyla

firakının acısıyla yaktın beni gül efendim

 

umutlarım bir girdabın sonsuz çukurlarında

kayboldu bir kabus gibi buhranlı hayallerimle

biçare cesedimi de ardı sıra sürükleyip giderken

varlığınla ruhuma yoldaş oldun gül efendim

 

kelamımda yüreğimde baktığım her yerde

cümle mahlukatın gerçeğinde düşünde

karanlık gecelerin nurlu sabahlarında

fersiz  gözlerime umut  oldun gül efendim

. . .
sahure alacahan
saqu
( Gül Efendim başlıklı yazı S.ALACAHAN tarafından 23.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.