Birçok insan ahiretin gerçekten var olabileceğine dair kuşku içindedir. Ciddi olarak bu konuyu fazla düşünmezler ama, “ya varsa?” sorusuna cevap olarak ürettikleri bahaneleri de hazırdır. Ahirette zor durumda kalma olasılığına karşı, kendilerince çok akıllıca olduğunu zan...nettikleri bir rahatlama yolu bulmuşlardır. Bu, “nasılsa Allah affedecek" mantığıdır ve böyle düşünerek vicdanlarının sesini bastırmaya çalışırlar. Çünkü bu kişilere göre; Rabbimiz, ‘bağışlayan ve esirgeyen’dir; hataları ne denli büyük olursa olsun Allah onları bağışlayacak, yaptıkları nankörce davranışlar unutulacak ve affedileceklerdir. En önemlisi de buldukları bu çıkış yolu, dünyevi hedeflerinden, bencil çıkarlarını gözetmekten vazgeçmelerini zorunlu kılmayacaktır. Bu şekilde hem kendi kurallarıyla doya doya dünya hayatını yaşayacak, hem de kendilerince vicdanlarını rahatlatmış olacaklardır.


Bu kişilerin buldukları rahatlama yöntemi yalnızca kendilerinin değil, çevrelerinde sürekli hata yapıp, her defasında Allah’ın bağışlayıcılığına sığınan samimiyetsiz kişilerin de ortak düşüncesidir. Ancak bu kişilerin göz ardı ettiği bir konu vardır. Bu kimseler Allah’ın bağışlayan, esirgeyen, merhamet eden sıfatlarının yanı sıra ‘zillete düşüren, hor ve hakir eden’, ’azap veren’, ’kahreden’, ’cehenneme süren’ gibi sıfatları da olduğunu düşünmezler.

İnsanlara bu görüşleri telkin eden, en büyük düşmanı olan şeytandır. Şeytan, Allah’ın adını kullanarak, Allah’ın bağışlayıcılığını öne sürerek insanları günah işlemeye teşvik eder. Ancak içinde Allah korkusu taşıyan kişiler şeytanın bu oyunlarına gelmez, telkinlerine kanmazlar. Çünkü Rabbimiz Kendisi’nden korkup sakınan kullarına, “Ey iman edenler, Allah’tan korkup-sakınırsanız, size doğruyu yanlıştan ayıran bir nur ve anlayış (furkan) verir, kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Allah büyük fazl sahibidir.” (Enfal Suresi, 29) ayetiyle bildirildiği üzere, onları doğru yola ulaştıracak, doğruyu yanlıştan ayırmasını sağlayacak bir anlayış verir.

Dini yaşamayan insanların geliştirdiği bu fikir, Rabbimiz Katı’nda ve kıyamet gününde geçerli olmayacaktır. Yüce Allah kesinlikle sonsuz bağışlayıcı ve esirgeyicidir; ancak Allah’ın ne zaman ve hangi şartlarda bağışlayıcı olduğu, Kuran’da ayrıntılı olarak bildirilmektedir. Bağışlanma, hata yapan ve bilincine vardığında hemen vazgeçen insanlar için geçerlidir. Kasıtlı olarak, sorumsuzca hareket eden ve gerçeği bildiği halde yüz çevirenler için değildir.
( Nasılsa Bağışlanır-mıy-ız başlıklı yazı fuatturker tarafından 23.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu