Günahın Mı Çok Yoksa Rabbimizin Affı Mı
Ümitsizlik, iman edenleri etmeyenlerden ayıran en
önemli farklardan biri. İnkârcılar, Allah’tan gelen her şeyden hoşnut
olan ve yalnızca O’nun hoşnutluğunu kazanma beklentisinin getirdiği şevk
ve heyecana sahip müminler gibi huzur içinde yaşamazlar. Ümitsizliğe
sürüklenmekten, üzüntü, sıkıntı, stres, öfke, gelecek korkusu ve kaygısı
gibi hayatı zehir eden etkenlerden insanı uzak tutan imandır.
Kur’an’da,
"Ey kendi aleyhlerinde olmak üzere ölçüyü taşıran kullarım. Allah’ın
rahmetinden umut kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları bağışlar... (Zümer Suresi, 53) buyrulur ve Allah’ın sonsuz rahmetine dikkat çekilir.
Her
insan zaman zaman hata yapabilir. Ancak iman sahipleri bilerek ya da
bilmeyerek yaptıkları hataları için büyük bir vicdan azabı yaşamazlar.
Çünkü ayette haber verildiği gibi Allah’ın bağışlayacağını umut eder,
rahmetine sığınırlar.
İnsan, derin bir imana sahip de olsa
kolaylıkla hata yapabilecek özellikte yaratılmıştır. Böylece kendi
aczini ve kusurunu görerek, Allah’ın kusursuzluğunu kavrayabilir.
Birçok
Kur’an ayetinde takva sahiplerinin yaptığı hatalar anlatılır. Dahası
Allah, seçip beğendiği peygamberlerinin yaptıkları hatalardan örnekler
verir. Bu örnekler iman sahiplerinin şevklerini artırır ve kalplerini
yatıştırır. Allah, yaptıkları hata sonrası pişmanlık duyup tevbe
ettiklerinde onları bağışlayacağını haber verir. Bu da inananların bir
hata sonrası ümitsizliğe kapılmalarını engeller.
Bu konuda Hz.
Ali (as) ile ümidini kaybetmiş biri arasında geçtiği rivayet edilen
konuşmayı örnek vermek isterim. Yaptığı hatalar yüzünden ümitsizliğe
düşmüş kişi, Hz. Ali (as)’ın tevbe etmesi tavsiyesine, günahlarının
tevbe ile bağışlanamayacak kadar çok olduğu cevabını verir. Ardından
şöyle sorar Hz. Ali (as):
"Hiç düşündün mü, senin günahın mı çok, yoksa Rahman olan Rabb’imizin affı mı?"
-Kuşkusuz Rabb’imizin affı çok!.
-Öyle ise affı senin günahından çok olan Rabb’inden ümidini kesmeden tevbe ile yoluna devam et.
Günahkar kişi, "Ya imam! Ne zamana kadar bu tevbe?" diye sorunca Hz. Ali (as) şu net vevabı verir:
- Tevbe ettiğin günahı terk edinceye kadar tevbe!..
Ne
kadar Rabb’inden uzak yaşamış ve ne kadar günahkar olursa olsun, insan,
samimi bir tevbe ile Allah’a gönülden yönelerek, bağışlanmayı umut
edebilir. Allah’ın razı olduğu bir kul olmak için niyet ederek, yeni bir
sayfa açıp, yeniden başlayabilir.
Allah’ın rahmetinden umut
kesmenin inkarcı özelliği olduğunu Hz. Yakup’un, oğullarına ümitvar
olmaları yönünde verdiği öğütte de bunu görebiliriz:
"Oğullarım,
gidin de Yusuf ile kardeşinden (duyarlı bir araştırmayla) bir haber
getirin ve Allah’ın rahmetinden umut kesmeyin. Çünkü kafirler
topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden umut kesmez." (Yusuf Suresi,
87)
Rahmetinden umut kesen inkarcıları bekleyen ise, “Allah’ın
ayetlerini ve O’na kavuşmayı ’yok sayıp inkar edenler’; işte onlar,
Benim rahmetimden umut kesmişlerdir; ve işte onlar, acı azap onlarındır” (Ankebut Suresi, 23) ayetiyle bildirildiği üzere azaptır.
Bizi
yaratan, rızıklandıran, bize görme, işitme ve düşünme yeteneklerini
veren, soluk almamızı, yürümemizi, koşmamızı sağlayan, bize sağlık
veren, sayılamayacak kadar fazla nimet bahşeden Allah’tır. Her türlü
zorluktan kurtaran, zifiri karanlıklardan aydınlıklara çıkaran O’dur.
O’nun rahmetini umut etmemek, her şeye gücü yeten olduğunun şuurunda
olmamaktır. Her şeyi borçlu olduğumuz Rabb’imize karşı büyük
nankörlüktür. Allah, kendi öngörümüzle gerçekleşmesinin imkansız
olduğunu düşündüğümüz her şeyi, dilerse sebepsiz olarak yaratmaya gücü
yetendir. O, merhamet eden, verdiği nimetleri iyi kullananları daha
büyük ve ebedi nimetler vermek suretiyle mükafatlandıran, ezelde bütün
yaratılmışlar hakkında hayır, rahmet ve irade buyuran, sevdiğini
sevmediğini ayırt etmeyerek sayısız nimetlere kavuşturan, onları rahmet
ve rızasına erdirendir.
Fuat Türker
(
Günahın Mı Çok Yoksa Rabbimizin Affı Mı başlıklı yazı
fuatturker tarafından
9.03.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.