Bir sarı zamana düştüm anne

Sebebim biraz da sendin

Beni sevinçlerle getirip dünyaya

Onulmaz acılar dindirdin


Hangi enlemde doğmuştum anne

Hangi boylamda büyüdü ellerim, yüzüm

Sen bir gerçeksen anne

Ben neden öksüzüm ?


Höllüğüm hangi topraktan

Hangi kumaştan ilk önlüğüm

Hayat kaç ilmek anne

Dünya kaç düğüm ?


Irmak kaç kıvrım anne

Kaç büklüm dağlar, ovalar

Kaç batımlıktır gün

Anne bıraksaydın

Çocukluğuma büyürdüm...


“Ana gibi yar,Bağdat gibi diyar olmaz”

Diyen sendin anne

Bütün yarlar uçuruma açılı

Bütün Bağdat sis ve duman

Körpelerin dilinde el aman !

Üzdüm ayağımı yerden anne

Kaç şehrin kirli sokaklarına düştüm

Her yol başı ateşlere yandım

Su serptim yüzüm çarpıldı şadırvanlarda

Geceleri secdelere dik kalktım

Yedim sevgilerimi aç kurtlar gibi

Sonra iç geçirerek boşluğa baktım ve sordum;

Anne sevgi dediğimiz şey nedir ?

Kimse içmez ve yemez

Çağrıma kimse gelmez

Tas dolusu ağı, eritilmiş demir midir?


Bir kapı aralığından uzanıyorum anne

Uzanıyorum zamana ve sana

Gönlüm kilitli bir zaviye anne

Yüzüm eskimiş bir medrese

Feryadım ulaşmaz anne

Verdiğin son adrese...

Yüreğim mi harlıdır ateşlerle

Dağları bağışladılar vermedim

Sonunda eskiciye sattım bir türküye

Bir Ahal teke atına yükledim vebalimi

Büyüttün oldum bir yavuz delikanlı

Sevgilere karamadım getirdiğin gelini

Derin denizlerde zıpkın yedim anne

Şimdi sürgünüm diyar be diyar

Kim bilebilecek anne, kim ?

Ne kadar bahtiyar...


Burçlardan bayraklarım düştü birer birer

Yılmadım direndim zamanın kafeslerine

Çaresiz döndüm içimin erdemine

Bu soruyu son adrese gönderdim anne

Gülüm kaç yaprak, dalım kaç çiçek

Bir duvar ki çetin mi çetin

Ölüm dediler hayattan gerçek...


Yine kucağına alsan anne

Götürsen çocukluk çağıma

Çubuk çalsam ırmağın sularına

Bir tutam güneş avuçlarıma

Koşsam sonsuz ufuklara

Düşsem yine delişmen sevdalara

Bilirim; taralıdır yine yarin saçları

Gül düşürür yanağına benim ‘çin

Anne !..Bu kadar uzak mıdır Çin ?


Ayran çorbasını özledim anne

Şubat ayazında sımsıcak

Gözlemeyi özledim

Hiçbir şeymi sahici değil anne

Ben mi ben değilim

İşte bunu bilemedim...


Ben hiçbir şey bilemedim anne

Ümmiler bilemezmiş

Biricik şey bilmişim anne;

İnsan kavuştukça özlermiş...



Hayrettin YAZICI



Not:Eski defterden...

( Anne başlıklı yazı HayrettinYazcı tarafından 29.01.2012 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.