Bir ülkenin eğitim düzeyinin yüksek olması çok önemlidir. İnsanınızı ne kadar eğitmiş, üniversite mezunu sayısını ne kadar artırmışsanız muasır medeniyet olma yolunda o kadar ilerlemişsiniz demektir.

Bir zamanlar ülkemizde on üç, on beş üniversite varken bugün devlet üniversitesi ve özel üniversitelerin sayısı 130 civarındadır. Kıbrıs’taki üniversiteleri de eklerseniz sayı daha da artacaktır. Çok şükür ki üniversite sayımızda ciddi bir artış olmuş, üniversiteye girecek çocuklarımızın sayısı artmış, aynı oranda üniversite mezunu insanımız da daha fazla olmuştur.

Bu, işin güzel yanı. Ancak ben ne hikmetse güzelliklerin yanında işin kötü yanını da görüyorum. Üniversite sayın çok olmuş, herkesi üniversite mezunu yapmışsın neye yarar? Üniversite mezunun işsiz gezdikten sonra…

Haberlerde hepimiz gördük. Ankara büyükşehir belediyesi itfaiye müdürlüğüne 260 itfaiye eri alınacak, başvuran sayısı beş bin dört yüz! İşin ilginç yanı hepsi üniversite mezunu. Kimler mi yok? Kimya mühendisi, biyoloji öğretmeni, fen bilgisi öğretmeni, sosyal bilgiler öğretmeni, iktisat, işletme mezunu…

Üniversite giriş sınavında katsayı kalktı diye veryansın ediyordu TV’de birileri. “Efendim, devlet meslek lisesinde okuyor diye bu çocuklara o kadar yatırım yapıyor, para harcıyor, bu çocuk yarın ben meslek lisesi mezunuyum ama tıp okumak, mühendislik okumak istiyorum derse devletin yaptığı masraflar boşa mı gidecek?” diye soruyorlardı.

Şimdi ben soruyorum size: Bu çocuklar öğretmen, mühendis, mali müşavir, iktisatçı olmak için okudular ve devlet bunlara yatırım yaptı. Şimdi itfaiye eri olurlarsa bu yatırım heba olmayacak mı?

Herkesi üniversiteli yapma hayalimiz, merakımız var. Bu yıl Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi’nde yeni bölümler açılmış. Türk dili ve edebiyatı bölümü, Sosyoloji bölümü, Uluslar arası ilişkiler bölümü.

Ne kadar güzel değil mi? Barajı geçen herkes bu bölümlere girip okuyabilecek. Bakınız kontenjan sınırlaması da konulmamış. Şu demektir, sınavda 180 sorudan yirmisine doğru cevap veren öğrenci bu bölümlerde okuyabilecek ve dört yıl sonra üniversite mezunu olacak. Peki sonuç?

Örgün eğitim mezunları iş bulamazken bu okuldan mezun olanlar ne iş yapacak? Ankara belediyesi her yıl itfaiyeci sınavı açmıyor ki!

Mesele insanları oyalamak, okutuyormuş gibi yapmak. İşsizliğe geçici ve yalancı çözüm bulmak. Sorunu birkaç yıl geciktirmek.

İddia ediyorum, liseyi bitiren bir genç, okulu biter bitmez bir fabrikada çalışacağı garanti olsun kesinlikle üniversite okumaz.

Bunun şahidiyim. Sanıyorum 2000 yılının başındaydı, Kdz. Ereğli’de dershanede çalışıyordum. O dönemde Erdemir yüksek ücretle çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerine bir teklifte bulundu. “Şimdi emekliye ayrılın, oğlunuzu sizin yerinize işe alalım.” dedi. On sekiz yaşını doldurmuş oğlu olanlar hemen emekliye ayrıldı ve çocukları asgari ücretle fabrikaya işçi olarak girdi. O dönemde dershaneden birçok öğrenci ayrıldı Erdemir’de babasının yerine işe girmek için. İyi üniversite kazanacak kapasitede çocuklardı; ama onlar garanti olan işi tercih etti.

Ülkede fabrika açmadığınız sürece eğitim seviyesini yükseltseniz ne olacak? Diplomalı işsizlerle Rusya örneği önümüzde kocaman duruyor. Bakın İstanbul’da uygunsuz şekilde yakalanıp sınır dışı edilmeye çalışılan kadınlara. İçlerinde mühendisler, doktorlar, öğretmenler var. Türkiye’yi de o duruma düşürmek mi amaç? Çocuklarımızı pazarlanacak mal haline getirmek mi amaç?
( Herkes Üniversiteli Olacak! başlıklı yazı M. Kuvancı tarafından 22.07.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.