NUR BAKIŞINA ERER MİYİM.
İlkbaharısın, hüzne gark olmuş yüreğimin
Akşam sefamsın, kokusu avucuma düşen
Yüzüne bakmaya doyamadığım, ceylanım
Kanadına umut yüklediğim yarınsın sen.
Nazlı gülüşünle ey yâr, yakarsın çölünde
İnliyorum bak, el değmemiş gülşen gönlünde
Ne çıkar elinden bir yudum su sunuversen
Müebbet hüküm giydim aşkının gölgesinde
Hastayım, yastayım, dardayım yâr görüversen.
Bir vefasız yüzünden düştüm kara sevdaya
Seninle el gibi oldum, kendimden geçtim yâr.
Selanın efsun sesi yankılanırken arşta
Gafletten urbamı çıkarıp, sana geldim yâr.
Çehrene esir olayım ebedi kapında
Karanlıkları hasretinle yırtıp ta geldim
Işığımsın, tarumar olmuş gönül tahtımda
Makamına yüz sürüp sende kalmaya geldim.
Mühürlenmiş dudaklarımla zemherideyim
Dehlizlerde kayboldum, kılavuzum olsan yâr
Divanına geldim, biçareyim, divaneyim
Cefana of demem, sabrına amadeyim yâr.
Gülşenimsin, gönül mabedimde her dem taze
Doyamam, gözlerindeki efsunun seyrine
Hiç kalkmadan değse alnım seherde secdeye
Kevser’e açılan sırattan geçer miyim yâr?
Ne desem boş, nur bakışına erer miyim yâr?
SEVGİ SALMAN